"üzülmüştüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • حزنت
        
    • بالأسى
        
    • شعرت بالأسف
        
    • شعرت بالسوء
        
    • منزعجاً
        
    • لفّني
        
    • كنت مستاء
        
    • كنتُ حزيناً
        
    • حزنتُ
        
    • حزينة جداً
        
    • شعرت سيئة
        
    Orada bozulan onca kitaba çok üzülmüştüm, çünkü yok olan şey bilgiydi. Ve server çiftlikleri veya data merkezleri TED وقد حزنت جداً على الكتب التي ذهبت هباء , لأنها كانت تحتوى معلومات قد دُمرت . وخادم المزارع , أو مراكز المعلومات
    Şey, sen gönderildiğinde, ben çok üzülmüştüm, babam da senin her şeyini paketleyip benim odama taşıdı. Open Subtitles حسنا , عندما غادرت لقد حزنت لذلك ابي وضع كل اغراضك في غرفتي
    Onun için üzülmüştüm. Arkadaşı oldum. Open Subtitles شعرتُ بالأسى لحاله وأصبحتُ صديقته
    Lobi, lobi... Sanırım onun için üzülmüştüm. Birileriyle çıkma şansı olmayacak. Open Subtitles اعتقد اني شعرت بالأسف له,اعتقد انه لن يخرج مرة اخري
    Jessie için üzülmüştüm, ama ne yapabilirdim ki? Open Subtitles شعرت بالسوء تجاه جيسي لكن ماذا كنت لأفعل؟
    Terk ettiğin zaman epey üzülmüştüm. Open Subtitles لقد كنتُ منزعجاً للغاية بسبب رحيلكِ بهذا الشكل
    Öldüğünde üzülmüştüm. Open Subtitles لقد حزنت على موته، أنا ووالدك .. كان بيننا اختلافات
    Will bana "gidemezsin" dediğinde çok üzülmüştüm. Open Subtitles لقد حزنت عندما قال لي ألا ينبغي أن أذهب
    Beni kovduğunda çok kızıp üzülmüştüm ama yine de senin yanında olurdum. Open Subtitles ...حزنت جداً بعدما طردتني . و لكني كنت لأقف إلى جانبك
    İlk öldüğünde üzülmüştüm diye galiba. Open Subtitles أعتقدت بسبب أنني حزنت في أول مرة توفيت
    Evet, intihar ettiğini duyunca üzülmüştüm. Open Subtitles نعم ، لقد حزنت لانتحاره
    Neyse, elinizde bir şey yok diye size üzülmüştüm... Open Subtitles ... على أية حال شعرتُ بالأسى من أجلكم يا أصحاب ... أنتهى بكم الأمر من دون أي شئ , لذا
    Bittiğine üzülmüştüm. Open Subtitles شعرت بالأسى لأنه أنتهى.
    Hem de çok üzülmüştüm. Open Subtitles شعرت بالأسى حقًا لأنه أنتهى.
    Var ya ilk kez bir sapık için üzülmüştüm. Open Subtitles آه على محمل الجد، أن هذه هي المرة الأولى شعرت بالأسف لالمنحرف.
    O aptal çakal için üzülmüştüm. Open Subtitles شعرت بالأسف على ذلك إبن عُرس الغبي
    Evet, çocuklar için üzülmüştüm. Open Subtitles نعم , لقد شعرت بالسوء من اجل الرفاق
    Terk ettiğin zaman epey üzülmüştüm. Open Subtitles لقد كنتُ منزعجاً للغاية بسبب رحيلكِ بهذا الشكل
    Bu defa ben de üzülmüştüm. Open Subtitles {\cHFFFFFF\t(\cH0000FFFF)}عندها لفّني الغمّ أيضًا
    Tuhaf olan yanı, ben ondan daha çok üzülmüştüm. Open Subtitles رجاء الشيء الغريب هو انني كنت مستاء
    Bende üzülmüştüm. Open Subtitles و كنتُ حزيناً أنا أيضاً
    Ölümüne çok üzülmüştüm. TED لقد حزنتُ للغاية لموته.
    Biliyor musun? Bana ilk söylediği zaman çok üzülmüştüm. Çok korktum. Open Subtitles كما تعرفين ، عندما أخبرني ، كنت حزينة جداً و مذعورة
    Büyürken, yanında olamadığım için çok üzülmüştüm. Open Subtitles شعرت سيئة لا يجري هناك أثناء يكبرون، و...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more