"üzüntüsü" - Translation from Turkish to Arabic

    • حزن
        
    • حزنه
        
    • حزنها
        
    • حزناً
        
    Çekilen her ızdırap, ölen her anneannenin acısı aldatan her kocanın üzüntüsü benim başıma kalıyor. Open Subtitles كل حزن يعانون منه كل جدة متوفية كل زوج خائن
    Olmasın hiçbir uğurlama üzüntüsü... Ben gemiye bindiğim zaman. Open Subtitles ليت أنه لا حزن لوداعي حينما أركب في السفينة
    - Bu gezi için uzun zaman harcadim ve simdi bitti, onun dogal üzüntüsü. Open Subtitles - قضيت وقتاً طويلاً في الزحف - و الآن انتهى انه حزن طبيعي
    "adam ihtiyacı olan herşeyi aldı artık üzüntüsü bitecek". Open Subtitles الغزال قال : الرجل لديه كل ما يحتاج إليه الآن حزنه سيتوقف
    üzüntüsü sahici görünüyor ve ellerinde barut kalıntısı yok. Open Subtitles حزنه يبدو حقيقياً لم نجد بقايا بارود على يديه
    Tüm üzüntüsü boşuna. Open Subtitles لذا حزنها غير مفهوم.
    Onun üzüntüsü bizi de etkilemeye başlıyor. Open Subtitles حزنها بدأ يؤثر علينا
    üzüntüsü, beyninin ona oyun oynamasına neden oluyor. Open Subtitles أنه مجرد حزناً, و هو يرسم الصور في مخيلته
    ..O zaman ailemin üzüntüsü ne olacak? Open Subtitles فماذا عن حزن والدي؟
    Onda Anneler Günü üzüntüsü var. Open Subtitles لديها حزن عيد الأم
    Mathilde'nin üzüntüsü çok büyük. Open Subtitles حزن (ماتيلد) كان كبيراً
    "Artık üzüntüsü geçecek. " Open Subtitles الآن حزنه سيتوقف
    Ve üzüntüsü gerçekti. Open Subtitles و حزنه كان حقيقيّاً
    Ne yazık ki, üzüntüsü ve öfkesi de aynı şekilde. Open Subtitles ولسوء الحظ حزنها أيضًا وغضبها
    üzüntüsü, beyninin ona oyun oynamasına neden oluyor. Open Subtitles أنه مجرد حزناً, و هو يرسم الصور في مخيلته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more