"üzere olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • على وشك أن
        
    • كان على وشك
        
    • أنك على وشك
        
    • أنك في طريقك
        
    • امرآة بريئة على وشك
        
    Çok normalmiş gibi yaptı ama huzurumuzun bitmek üzere olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد تصرف بلطف شديد لكني كنت واثقاً أن الهدوء على وشك أن ينتهي
    Yeni vasektomi yaptırmış adamın baba olmak üzere olduğunu. Open Subtitles الرجل صاحب عملية العقم الطازجة على وشك أن يصبح أباً
    Hava durumu psişik güçlerimi azalttı, ...ama o kapıdan önemli bir şeyin girmek üzere olduğunu hissediyorum. Open Subtitles الطقس أضعف القوى الروحانية لديّ لكنِّي أشعر أن هناك شيء كبير على وشك أن يأتي من وراء هذا الباب
    Topladığım tüm bu nitel kanıtlarla düşük gelirli Çin halkı içinde büyük bir değişimin olmak üzere olduğunu açık bir şekilde görmeye başlıyordum. TED من خلال نوعية الأدلة تلك التي كنت أجمعها، بدأت ألاحظ بوضوح أن تغيرًا كبيرًا كان على وشك الحدوث بين الصينيين ذوي الدخل المنخفض.
    Çünkü beni tamamen kaybetmek üzere olduğunu biliyorsun. Open Subtitles مجرد السلام عليك يا مريم لأنك تعرف أنك على وشك أن تخسرني للأبد
    Tamamen iyileşmek üzere olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles رأيي أنك في طريقك إلى التعافي التام.
    ...işlemediği bir suç yüzünden idam edilmek üzere olduğunu anlatıyor. Open Subtitles ان امرآة بريئة على وشك ان تعدم لجريمة لم ترتكبها
    Tom, söyler misin, tüm bu masum insanların ölmek üzere olduğunu bilerek elin kolun bağlı bir şekilde oturmak zorunda kalmak nasıl bir duygu? Open Subtitles طوم، قل لي كيف شعورك و أنت تجلس هناك و أنت تعرف أن كل هؤلاء الأبرياء على وشك أن يموتوا
    Demek istediğim, her şeyi açıklamak üzere olduğunu söylemişti. Open Subtitles أعني إنهُ قال ، أنهُ على وشك أن ينشر هذه الأشياء للعلن.
    Ama 200 milyon yıl önce bu dev kıta kütlesinin bölünmek üzere olduğunu gösteren işaretler vardı. Open Subtitles لكن منذ 200 مليون عام ، كانت هناك دلالات أن هذه الأرض العملاقة على وشك أن تنفلق
    Kim. Karın aradı ve doğurmak üzere olduğunu söyledi. Open Subtitles زوجتك اتصلت قالت أنها على وشك أن تلد
    10 sokak ötede beni kıçımdan ısırmak üzere olduğunu azıcık bile bilmiyordum. Open Subtitles عرفت نوعاً ما أنه على بعد 10 مجمعات سكنية... أن أحدهم على وشك... أن يعضني في مؤخرتي
    Şimdi de ben burada harika bir Noel tatili geçirirken, karşımda oturmuş evlenmek üzere olduğunu, fakat yine de beni kaybetmek istemediğini söylüyorsun. Open Subtitles ولكنّك أتيت إلى هنا ... في أجازتي الجميلة لعيد الميلاد وتخبرني أنّك لا تُريد أن تفقدني ... وأنت على وشك أن تتزوّج
    Bitmek üzere olduğunu sana söylememiştim iyi bir işe kapağı atacağımı sanıyordum. Open Subtitles لم أخبرك أن المال كان على وشك النفاذ لأنى كنت آمل فى الحصول على وظيفة مناسبة
    Kanlar içindeydi, yapmak üzere olduğunu şeyi anlattı ve benden izin alması gerektiğini söyledi. Open Subtitles وقد غطت انه في الدم وكان يقول لي ما كان على وشك القيام به
    Dedektif bana okulda... sorunları olduğunu ve... okuldan atıImak üzere olduğunu söyledi. Open Subtitles لديه مشاكل فى المدرسة ، كان على وشك التعرض للطرد وبعد ذلك قبل ثلاثة أيام، فقط أنصرف
    Aşağı inmek üzere olduğunu söyleme lütfen bana. Open Subtitles أرجوك لا تخبرني أنك على وشك النزول
    İşinin bitmek üzere olduğunu söyle. Open Subtitles فقط أخبرني أنك على وشك الإنتهاء.
    Şansımızın dönmek üzere olduğunu göreceksin Santana. Open Subtitles أظن أنك على وشك إكتشاف أن حظنا قد تغيّر يا (سانتانا).
    Lütfen eve gelmek üzere olduğunu söyle. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنك في طريقك للمنزل
    ...işlemediği bir suç yüzünden idam edilmek üzere olduğunu anlatıyor. Open Subtitles ان امرآة بريئة على وشك ان تعدم لجريمة لم ترتكبها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more