"üzereydi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان على وشك
        
    • كاد
        
    • كانت على وشك
        
    • على وشك أن
        
    • أوشكت
        
    • أوشك
        
    • ينوي
        
    • طريقها
        
    • كادت
        
    • يوشك
        
    • عَلى وَشَكِ أَنْ
        
    • كنا على وشك
        
    • على وشك ان
        
    • وشك الإعتراف
        
    • وشك الحدوث
        
    Bana bu organizasyonun yönetimini alaşağı etmek için yeterli kanıtı vermek üzereydi. Open Subtitles كان على وشك أن يعطيني أدلة كافية للإطاحة بقادة هذه المجموعه الخفيه
    O seni soymak üzereydi, ve sonra ona tecavüz edecekti. Open Subtitles كان على وشك أن يسرقك و من ثم يقوم باغتصابها
    Kurt yaşamak için o koyunu yemeliydi ama koyunu sevdiği için yemedi ve açlıktan ölmek üzereydi. Open Subtitles و لكي يعيش الذئب كان عليه اكل النعجة لم يستطع الاكل و كاد ان يموت
    Ben oraya gidinceye kadar, entübe edilmek ve solunum cihazına bağlanmak üzereydi. TED عند وصولي هناك، كانت على وشك أن توضع على جهاز التنفس الصناعي.
    İmkansız görev neredeyse bitmek üzereydi. Open Subtitles المهمّـــــة المستحـيلة أوشكت على الإنتهاء
    Çok kötü bir ders almak üzereydi Bu işin en iyisinden Open Subtitles لقد أوشك أن يتلقى درسا في السوء, من الأفضل في العمل.
    Kumar oynama havası aniden geldiğinde tam yemek yemek üzereydi. Open Subtitles كان ينوي الغذاء وفجأة واتته الرغبة في اللعب
    Dışarı çıkmak üzereydi. Open Subtitles ميليان نادي رقص بوديريكا مونتينيقرو وقد كانت في طريقها للخروج
    Jenna, Andy onu titreştirdiğinde dantelli ufak donuna yapmak üzereydi ki aynı zamanda o da sanal ereksiyon yaşadı. Open Subtitles و كادت جينا أن تبلل سروالها الداخلي الأنيق عندما قام آندي بإرسال رسالة لها مما أدى إلى أمر جيد
    İdolleri kral olmak üzereydi. Ona tacını da biz takacaktık. Open Subtitles معبودهم كان على وشك أن يصبح ملكا، نحن كنّا سننصّبه
    Yani Roland adayla ilgili ciddi bir tehdidi açığa çıkarmak üzereydi. Open Subtitles اذاً رونالد كان على وشك ان يكشف .بعض التهديدات الخطيرة للجزيرة
    Yıllık iTunes indirme gelirinden gelen 58 bin dolarımız, 6.000 dolarlık yayın gelirine dönüşmek üzereydi. TED لذا دخلنا السنوي البالغ 58,000 دولار من تحميلات أي تونز السنوية كان على وشك أن يستبدل بحوالي 6,000 دولار من دخل البث.
    Eric, ben onunla tanıştığım zaman Amerika'ya dönmek üzereydi. TED لذلك حين التقيت بإريك، كان على وشك العودة لأمريكا.
    Gecenin gerçek amacını söylediğim sırada kaçmak üzereydi. Open Subtitles كان على وشك الهرب عندما أصبحت شريراً وأفصحت عن الغرض الحقيقى للمقابلة
    Bu genç adam davayı çözümlemeye yardımcı olabilecek kendi durumuyla alakalı oldukça ilginç bilgiler vermek üzereydi. Open Subtitles وهذا الشاب المحترم كاد ان يعطينا كشفا عن هذه القضية المثيرة, والتى قد تساعدنا فى كشفها.
    Kardeşimi sırtından vurmak üzereydi. Open Subtitles لم يتواجد لدي الكثير من الخيارات كاد أن يطلق النار على أخي في ظهره
    Onunla tanıştığımda bunu yapmak üzereydi. Open Subtitles هذا ما كانت على وشك القيام به عندما التقيت بها.
    Gördüğünüz oda, kısa süre içinde ele geçirilmek üzereydi. Open Subtitles الغرف المظلمة التي تراها هناك كانت على وشك أن تحتل.
    Gökyüzü üzerimize çökmek üzereydi, Seni birdaha görebilirmiydim bilmiyorum. Open Subtitles لقد أوشكت السماء أن تقع علينا. ولم أعلم ساعتها إن كان مقدرا ً لي أن أراك ثانية.
    Çocuk sadece bana güven başlamıştı. Bana ayı vermek üzereydi. Open Subtitles الفتى كان قد بدأ يثق بي ، لقد . أوشك أن يعطيني الدب المحشو
    Kumar oynama havası aniden geldiğinde tam yemek yemek üzereydi. Open Subtitles كان ينوي الغذاء وفجأة واتته الرغبة في اللعب
    - İçeri girmek üzereydi. - Belli oluyor. Open Subtitles ـ إنها في طريقها للداخل الآن . ـ أجل ، أرى
    Korkunç bir fırtına patladı. Gemi batmak üzereydi. Open Subtitles وثارت العاصفة على السفينة التي كادت أن تنهار
    Geçen dört yılın ardından, artık en sonunda şafak sökmek üzereydi. Open Subtitles الأن وأخيراً، وبعد ما يقرب من 4 سنوات يوشك الفجر على أن ينبلج
    Kendini öldürmek üzereydi, bir şeyler söylemiş olmalı! Open Subtitles هي كَانتْ عَلى وَشَكِ أَنْ تَقْتلَ نفسها.
    Çekimler bitmek üzereydi, bense gizemini hala çözememiştim. Open Subtitles و كنا على وشك النتهاء من الفلم و سره لا يزال دفيناً
    İtiraf etmek üzereydi. Open Subtitles هي على وشك الإعتراف
    Korkunç şeyler olmak üzereydi. Open Subtitles كان هناك شيء سيء على وشك الحدوث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more