"ışıltılı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشرقة
        
    • المشرقة
        
    • مشرق
        
    • لامعة
        
    • اللامع
        
    • مضئ
        
    • المتألقه
        
    Sabahleyin seni gördüklerinde yüzlerindeki o ışıltılı ifadeyi görmek. Open Subtitles فقط عندما ترى وجوههم مشرقة في الصباح عندما يرونك
    Haritada boş gözüken bir yeri alıp orayı ışıltılı bir şehre dönüştürmek, önemli bir şey. Open Subtitles شيء ذو شأن مع ذلك أن تأخذي مكاناً فارغاً على الخريطة وتبنين فيه مدينة مشرقة
    - Senin için olabilir ama bizim için değil, - Bazen ışıltılı tarafından bakabilirsin. Open Subtitles أنت تعتقد, أنا لا يمكنك دائما أن تنظرى الى الناحية المشرقة
    Uzaklardaysa, aptallar ve budalalar ışıltılı bir geleceğin hayalini kuruyordu. Open Subtitles بعيدا ، الاغبياء والحمقى حلموا بمستقبل مشرق جديد
    Normalde diğer programlarda konuk ışıltılı perdenin arkasından gelir azıcık el sallar ve yerine oturur. Open Subtitles أجل، عادةً في البرامج الأخرى، يظهرُ الضيف مِن خلف ستارة لامعة ومِن ثَمّ يُلوِّح قليلاً بيده ثم يجلس ولكنَّ هذا لا يحدث في برنامجنا
    Aslında içeride kim olduğunun ışıltılı bir yansıması. Open Subtitles إنه كتعبير وجهكِ اللامع لشخصيتكِ التي بالداخل
    Tanrı'nın ışıltılı yüzünü arıyorsun, değil mi, Jean? Open Subtitles انت تبحث عن وجه الهى مضئ , اليس كذلك ؟ , جان .
    Bu mu? sanırım bu biraz daha ışıltılı.Sence? Open Subtitles احاول جعل كل الاماكن مشرقة
    Oldukça ışıltılı ve neşeli. Bana uygun. Open Subtitles مشرقة ومرحة ، إنها تناسبني
    Bence sadece ışıltılı, aptalca ve eğlenceli. Open Subtitles أعتقد أنها مشرقة وغبية وممتعة
    Yeni Dünya'daki o ışıltılı şehrini hâlâ hayal ediyor musun? Open Subtitles هل لاتزال تحلم بمدينتك المشرقة في العالم الجديد ؟
    Sınıfımızdaki yüzlerdeki ışıltılı gülümsemeler... Open Subtitles برؤية الابتسامات المشرقة على وجوه الطلاب
    Sen farkında olmayabilirsin ama buradan bakınca her şey ışıltılı ve parlak değil. Open Subtitles ربما أنك لاتدرك ذلك ولكن ليس كل شيء مشرق ومضيء هنا
    - Evet, bu çok ışıltılı. Open Subtitles هذا؟ اعتقد هذا مشرق اكثر اليس كذلك؟
    Aslında ev biraz ışıltılı. Open Subtitles انه بالفعل مشرق قليلا هنا
    Hem popüler hem de ışıltılı. Open Subtitles إنها منتشرة، وهي لامعة.
    Şimdi duymak istiyorum ışıltılı tek boynuzlu . Open Subtitles و الآن أريد أن أسمع عن وحيد القرن اللامع
    Şemsiyeler açılır, temiz havlular gün yüzüne çıkar ve ışıltılı havuz hazırlanır. Open Subtitles حين تنتصب المظلات وتسترخي المناشف المنتعشة ويترقّب المسبح اللامع
    Floresan " kendiliğinden ışıltılı " demektir. Open Subtitles "مشع" تعنى أنه مضئ بذاته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more