Sonra güneş ışınlarının düştüğü bütün dünya yüzeyini hayal edin. | Open Subtitles | وتخيل بعد ذلك أشعة الشمس التي تغطي كامل سطح الأرض |
Eğer benim gama ışınlarının Koloni Çöküş Sendromu'na potansiyel bir çözüm olduğu hakkındaki teorilerimi yayınlarsanız, işte o zaman belki size kulak verebilirim. | Open Subtitles | افترض أنك إن على وشك نشر نظرياتي على أشعة غاما كحل محتمل ،إلى مكتب رئيس الأمن عندها يمكن أن اكون قادراً على سماعك |
Güneş ışınlarının havalandırma kanallarından geldiğini görüyorsunuz ve yaklaşan treni. | TED | تلحظون أشعة الشمس تتسلل عبر نوافذ التهوية ويشارف القطار على الوصول. |
Yılın sadece bir günü Güneş'in ışınlarının pencereden girip, burada bir iz oluşturmasını sağlayan bu törensel takvimi hazırladılar. | Open Subtitles | بنوا هذه النوافذ بحيث أن أشعة الشمس سوف تخترق النافذة وتنفذ إلى جزء معين |
Bu fikir, gördüğümüzü, çünkü ışık ışınlarının gözden çıktığını iddia ediyordu. | Open Subtitles | تدّعي النظرية أننا نرى لأن آشعة الضوء تخرج من العين |
O yüzden Güneş ışınlarının gözlerimizden çıkan ışınlarla bağlantılı olabileceğini önermiş. | Open Subtitles | لذا افترض انه ربما اشعة الشمس مرتبطة للأشعة الخارجة من عيننا |
Röntgen ve gama ışınlarının aksine derideki ölü hücre tabakası tarafından engellenebilir. | Open Subtitles | و التى على عكس أشعة غاما والأشعة السينية تستطيع طبقة من الخلايا الميّتة على الجلد إيقافها |
Bir açıklamaya göre, gama ışınlarının patlamaları gezegeni fena halde radyasyona maruz bıraktı. | Open Subtitles | "أحد التفسيرات هو أن نجم "مفرق أشعة غاما عصف بأشعته على كوكبنا بشدة |
Güneş ışınlarının sıcaklığı şimdi de Kuzey Kutbu topraklarını yaşama döndürüyor. | Open Subtitles | يبعث دفء أشعة الشمس الآن الحياة مجدداً للقطب الشمالي |
Bu, dünyanın gelişmesini sağlayan koruyucu bir örtüydü ve güneşin tehlikeli morötesi ışınlarının çoğunu engelliyordu. | Open Subtitles | وكان هذا غطاء الحماية الذي يغشى الأرض ويعيق معظم أشعة الشمس فوق البنفسجية الخطرة. |
Bu gama ışınlarının sızmasını platinden daha iyi önler. | Open Subtitles | يمنع تسرب أشعة جاما بطريقة أفضل من البلاتين |
Yeni solgun derisi şimdi de güneş ışınlarının çoğunu yansıtıyor. | Open Subtitles | و الآن يعكس لون جلده الجديد معظم أشعة الشمس |
Bayanlar ve baylar, yörüngeye devasa bir ayna yerleştirdim böylece Güneş ışınlarının yüzde 40'ını yansıtacak ve Dünya soğuyacak. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، لقد وضعت مرآة عملاقة في مدار حول الأرض و هي ستعكس 40% من أشعة الشمس وبالتالي الأرض ستبرد, شاهدوا |
Bir sabah, pembe ve turuncu güneş ışınlarının bulutları nasıl da delip geçtiğini babama anlatmak için aklımın bir köşesine yazmaya çalışırken aşağıdan gelen sesleri duydum. | Open Subtitles | صباح ما كنت أصنع ملاحظات فكرية... عن كيفية أشعة الضوء... أنها تمر عبر الغيوم... |
Güneş ışınlarının tozunda. | Open Subtitles | الغبار في أشعة الشمس |
Banner, Erskine'nin orijinal formülünü gama ışınlarının çözeceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | (بانر) ظَن بأنّ أشعة جاما ربّما تَحمل المفتاح لحلّ لغز تركيبة "إرسكين" الأصلية. |
lşık ışınlarının bir ortamdan diğerine geçtiğinde eğildiğini ileri sürerek, nesnelerin bir bardak suda bükülmüş gözükme nedenini, bizim artık kırılma dediğimiz şeyi açıklar. | Open Subtitles | يوضح ما ندعوه الآن الإنكسار لمَ تبدو الأشياء منكسرة في كوب من الماء، قائلٌ أنّ آشعة الضوء تنكسر متى تتحرّك من وسط لآخر |
Buna gama ışınlarının da olduğu tüm elektromanyetik spektrum bağlamında bakalım. | TED | اذا لننظر الى هذا في السياق من كل الطيف الكهرومغنطيسي حيث لدينا اشعة غاما |