"ısınmanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحراري
        
    • الاحترار
        
    • الإحتباس
        
    • للاحتباس
        
    • درجة حرارة
        
    • الحراريّ
        
    • ارتفاع درجة
        
    Ancak 20 yıllık ısınmanın ardından... ..tırtıllar iki hafta öncesinden zirvedeydiler ve yavru kuşlar yetişmeye çalıştı ama başaramadılar. Open Subtitles حتى لو سبب الانسان الاحتباس الحراري وهو لا يسببه هذه يمكن أن تكون أعظم خدعة جُهزت على الشعب الأمريكي
    Bu şekilde bu göç karbondioksitin atmosferin dışında kalmasına yardımcı olmakla birlikte iklim üzerindeki küresel ısınmanın etkilerini de kısıtlamış oluyor. TED وبهذه الطريقة، قد تساعد الهجرة في أكسدة الكربون خارج الجو وتحد بذلك من تداعيات الاحتباس الحراري.
    15 yıl sonra, küresel ısınmanın kanıtları çok daha güçlüydü. TED بعد 15 سنة، الدليل على الاحترار العالمي كان أكثر قوة.
    Tabi bütün bunlar, insanların küresel ısınmanın en çok fakir ve zayıflara zarar verdiği gerçeğini kavradığı anlamına gelmiyor. TED والآن، هذا لا يعني أن الناس يفهمون أن الاحترار العالمي يضر أفقر وأضعف الفئات الأكثر.
    Küresel ısınmanın ne olduğunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعرف ماهو الإحتباس الحراري, أليس كذلك ؟
    Cesur yetkililer küresel ısınmanın kuzey kutbuna etkilerini incelemek üzere geldiler. Open Subtitles هنا في الشمال لقد قدموا جميعا حيث يقوم المسؤولون الشجعان باختبار التأثيرات الدرامية للاحتباس الحراري
    Küresel ısınmanın artmasıyla Grönland'ın buzuna neler olacağını öğrenmek için can atan bilimadamlarına şaşmamalı. Open Subtitles لذا ، ليس من المدهش رؤية تلهّف العلماء لمعرفة الذي سيحصل لجليد جرينلاند طالما تزيد درجة حرارة العالم
    Düşündüm de, küresel ısınmanın göç yollarını değiştirdiğini okumuştum. Open Subtitles لقد قرأت أن الاحتباس الحراريّ أحدث قلقلة في أنماط الهجرة.
    Metan gazı kirliliği şu an yaşadığımız küresel ısınmanın dörtte birinden sorumlu. TED التلوث الناتج من الميثان مسؤول عن ربع نسبة الاحتباس الحراري والذي نشهده حاليًا.
    Küresel Isınma Hakkındaki BM Çerçeve Anlaşması, bu bahsedilen, niyetlenilen taahütler tutulursa, küresel ısınmanın 2 santigrat derece olmasına yakın olacağımızı ifade etmektedir. TED وينص هيكل اتفاق الأمم المتحدة للتغيير المناخي بأن المحافظة على ما يسمى بالإلتزامات المعنية سيُساهم في، تخفيض الانحباس الحراري بما يُقارب درجتين مئويتين.
    Küresel ısınmanın yalnız gerçek olduğu değil, aynı zamanda tehlikeli de olduğu görüşüyle başlayalım. TED ولنبداء بالرأي القائل بأن الاحتباس الحراري ليس امرا واقعيا فحسب, بل وخطير.
    Tropikal kuşakta kurak alanları korumak ve doğal yenilenmenin gerçekleşmesine izin vermek küresel ısınmanın tersine çevrilmesinde beş numaralı çözümdür. TED فحماية الأراضي المتدهورة حاليًا في المناطق المدارية والسماح بتجددها الطبيعي هو الحل رقم خمسة لعكس الاحتباس الحراري.
    Bunun dengelenmesi gerekiyor ve bitki açısından zengin bir beslenme dengesi küresel ısınmanın tersine çevrilmesinde dört numaralı çözüm oluyor. TED يحتاج ذلك إلى إعادة التوازن، وفي إعادة التوازن يأتي حل الحمية الغنية بالنباتات في المرتبة الرابعة لعكس تأثير الاحتباس الحراري.
    Bilim adamları, küresel ısınmanın, dünya çapında görülen sıra dışı iklim olaylarının kaynağı olamayacağını belirttiler. Open Subtitles العلماء أنكروا تماماً تسَبُب الاحترار الكوني في حدوث هذه الأحداث المناخية الغريبة التي حدثت حول الكرة الأرضية
    1981 yılında, Science dergisinde bir makale yayınladık; bir önceki yüzyılda gözlemlenen 0.4 derecelik ısınmanın artan CO2'nin sera etkisiyle tutarlı olduğu; TED عام 1981، نشرنا مقالا في مجلة العلوم ملخصةً أن الاحترار الملاحظ من 0.4 درجات مئوية في القرن الماضي كانت متناسقة مع تأثير الاحتباس الحراري لارتفاع ثاني أكسيد الكربون.
    Bu makale New York Times'ın ön kapağında haberleştirildi ve 1980'lerde beni Kongre'ye ifade vermek durumunda bıraktı; ifademde küresel ısınmanın Dünya'nın su döngüsünün iki aşırı ucunda da artışa neden olduğunu vurguladım. TED تلك المقالة قد ذكرت في الصفحة الرئيسية للنيويورك تايمز وأدت إلى جعلي أدلي بشهادتي للكونغرس في الثمانينيات، الشهادة التي أكدت من خلالها أن الاحترار العالمي يرفع كلا نقيضي دورة مياه الأرض.
    Bilim adamları, küresel ısınmanın, dünya çapında görülen sıra dışı iklim olaylarının kaynağı olamayacağını belirttiler. Open Subtitles العلماء إستثنوا أن يكون الإحتباس الحراري سببا للأحداث المناخية التي تحدث حول حول العالم
    Küresel ısınmanın bu tür bir şey olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles كما أنني لا أعتقد كيفية عمل الإحتباس الحراري.
    Küresel ısınmanın en kötü sonuçlarıyla karşılaşacaklar. Open Subtitles هذا أسوء مثال للاحتباس الحراري
    Küresel ısınmanın asıl nedeni sincaplardır. Open Subtitles نعم ، السناجب هم السبب الرئيسى فى ارتفاع درجة حرارة الأرض
    Küresel ısınmanın en büyük sorunumuz olduğunu düşünüyorsanız, bu gezegendeki en ahmak hergele sizsiniz. Open Subtitles إن كنت تظن أن الاحتباس الحراريّ أكبر مشكلة نواجهها فأنت أغبى ابن عاهرة على الكوكب
    Televizyon küresel ısınmanın olduğunu söylüyor. Open Subtitles قالوا في التلفاز أنه بسبب ارتفاع درجة الحرارة العالمية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more