"ısmarladı" - Translation from Turkish to Arabic

• ابتاع
• اشترالى
• طلبها
• حسابه
• أبتاع
• طَلبتْ

Evet, onu klübe götürdüm. Bana şampanya ısmarladı.
نعم ، لقد اخذته للصالون ، لقد ابتاع لي الشمبانيا

Gerçekten, akşam yemeğini o ısmarladı ve bana salsa öğretti. Amira, söylediğine göre resimdeki kişi, ile çok farklı ortamlarda mesajlaştık.
ظريف حقا ,ابتاع العشاء تلك الليلة وعلمني رقصة السالسا حسنا اميرة لا تدّعي

Bana birisi akşam yemeği ısmarladı. Bir polis.
شخص ما اشترالى الطعام انة شرطى

"Bana birisi akşam yemeği ısmarladı. Bir polis."
شخص ما اشترالى الطعام انة شرطى

Ah, biliyorum ama 313 teki adam ısmarladı ve şimdi evde gibi görünmüyor.
اعرف ، لكن قاطن الشقة 313 طلبها ويبدو أنه خرج من شقته

Vali bunu Dallas'taki gösteri için ısmarladı.
طلبها المحافظ للإستعراض في (دالاس)

Derken Greg o süper havalı saçları ve sivri ayakkabılarıyla ortaya çıkıverdi ve herkese içki ısmarladı.
ثم أتى (جريج) مع شعره الجذاب و حذاءه المميز و بدأ بتوزيع مشروبات الجميع على حسابه

Zor olmadı. Kasabadaki her seçmene içki ısmarladı.
لم يكن هذا صعباً فلقد أبتاع لكل الناخبين فى البلدة شراباً

Karışık salatayı kim ısmarladı?
مَنْ طَلبتْ السلطةُ المَرْميةُ؟

Dün gece Ed Flanagan bardaki herkese benim şerefime içki ısmarladı.
البارحة "إيد فلانغان" ابتاع شرابًا لجميع الحانة على شرفي

Biri beni "Ünlüler Rehabilitasyonda" programındakilerden sandı ve içki ısmarladı.
شخص أعتقد أني واحدة من الناس "المشهورين من "إعادة تأهيل المشاهير و ابتاع لي شرابا

Konuşmamızı ona anlattın mı? Bana kahvaltı ısmarladı.
لقد ابتاع لي فطوراً

Birisi zaten yemek ısmarladı. Polis.
شخص ما اشترالى الطعام انة شرطى

"Birisi zaten yemek ısmarladı. Polis."
شخص ما اشترالى الطعام انة شرطى

- Ama birileri ısmarladı.
-حَسناً، شخص ما طلبها .

Bunu kim ısmarladı acaba?
من طلبها ؟

- İşin aslı, o adam ısmarladı.
في الحقيقة إنها على حسابه

O ısmarladı.
على حسابه

Bayım şurdaki beyfendi size bir viski ısmarladı.
الرجل الذى هناك أبتاع ويسكى لك.

Hamileliğe son verecek bir ilaç ısmarladı.
طَلبتْ a مخدّر لإنْهاء الحملِ.