"ısrar ediyordu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أصر
        
    • يصر
        
    • مصرّاً
        
    Kadın odanın dışındayken küçük kardeşine bu geceki işini yapması için ısrar ediyordu. Open Subtitles عندما كانت خارج الغرفة أصر شقيقه الأصغر على أن يعمل بدلاً منه الليلة
    Kendi araştırmalarını yapmakta ısrar ediyordu. Open Subtitles لقد أن أصر على أن يقوم بالبحث بنفسهِ
    Mükemmel bir cinayet için herşeyimizin uygun olduğunda ısrar ediyordu. Open Subtitles ...أصر على أن نبتكر الجريمة الكاملة
    Şef; ısrar ediyordu özgür düşünce konusunda ama kurumlar onu zorluyordu Open Subtitles استاذى المايسترو يصر على أن ينبغي أن لا تشارك الفكر الحر في المؤسسات التي تحد من ذلك
    Burada tanklar kaplumbağa hızıyla hareket edebiliyordu ancak Hitler şehrin ele geçirilmesi istiyor, ısrar ediyordu. Open Subtitles هنا ستتحرك دباباتهم ببطء داخل مساحات ضيقه رغم ذلك يصر ( هـتـلـر ) على مطلبه بأن يقوموا هم بالأستيلاء على المدينه
    Lobideydi ve bir müşteriyi görmek için ısrar ediyordu. Open Subtitles كان في القاعة مصرّاً على لقاء أحد ضيوفنا
    Babam ısrar ediyordu. Open Subtitles أبى أصر
    Dave hasta olduğunda ısrar ediyordu. Open Subtitles أصر (ديف) أنه كان مريضا.
    Çünkü Matthews on dakika olması için ısrar ediyordu. Open Subtitles لأن (ماثيوز) كان يصر على الدقائق العشرة
    O dinozorumsu şeylerin dolapta gizlendiğinde ısrar ediyordu. Open Subtitles بقي مصرّاً على أنّ إحدى أشياء تلكَ الديناصور مختبئة في خزانته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more