"ısrar etmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن أصر
        
    • أخشى أنني سأصر
        
    • أصر على
        
    • نصر على ذلك
        
    • علي الإصرار
        
    • أُصر
        
    • أنا أصرّ
        
    Halkınızla kavgamız yok, ama bu kafese girmenizde ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles لسنا متخاصمين مع شعبك، لكن يجب أن أصر على دخولك لهذا القفص
    Ama ısrar etmek durumundayım. Başka birisi mi var? Open Subtitles يجب على أن أصر هل هناك شخص آخر ؟
    Israr etmek zorundayım. Open Subtitles أخشى أنني سأصر على ذهابها معي
    Korkarım ki ısrar etmek zorunda kalacağız. Open Subtitles أخشى أننا نصر على ذلك
    Ne yazık ki ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles أخشي أنه علي الإصرار.
    Erişenler'in güvenlik şefi olarak Zirve sırasında maske kullanılmaması için ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles كرئيس أمن للــ"ريتش". أنا أُصر على عدم إرتداء أى أقنعة فى القمة.
    Mr. Colvin, ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles سيد (كولفين) أنا أصرّ
    - Sayın hakimler ben bir ayrıcalık için ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles لسيادتكم , يجب أن أصر على إستثناء هنا
    Maalesef Bayan Symes, ısrar etmek durumundayım. Open Subtitles في الواقع، الآنسة سيمس، أخشى أن أصر.
    Adamlarımıza, İHA programına ilişkin tüm teknik veri ve kodlara komple erişim izni verilmesi için ısrar etmek durumundayım. Open Subtitles {\pos(192,230)} يجب أن أصر على إعطاء جماعتي صلاحية كاملة لكلّ البيانات والرموز المتعلقة ببرنامج الطائرات الآلية.
    Çavuş Troy! Hemen şimdi gitmeniz için kesinlikle ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles رقيب ( تروي ) , لابد علي أن أصر عليك بأن تغادر حالًا
    Israr etmek zorundayım. Open Subtitles أخشى أنني سأصر على ذهابها معي
    Sayın Yargıç, müvekkilimin susma hakkını kullanması konusunda ısrar etmek zorundayım. Open Subtitles سيدي، أنا أصر على حق موكلتي بحسب التعديل الدستوري الخامس في عدم تجريم النفس
    - ve Bonnie Carlton'da ısrar etmek. Open Subtitles ماذا ؟ و أصر على حضور بوني كارلتون
    Korkarım ki ısrar etmek zorunda kalacağız. Open Subtitles أخشى أننا نصر على ذلك
    Korkarım, ısrar etmek durumundayım. Open Subtitles أخشي أنه علي الإصرار.
    Bütün onur ve zevkin bana ait olduğu konusunda ısrar etmek zorundayım efendim. Open Subtitles أنا أُصر سيدي ، الشرف و السرور كله لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more