| Ivan, yarın sabah bizi ve arkadaşımızı taşıyıp yardımcı olabilirmisin? | Open Subtitles | ايفان هل يمكن ان تقودنا الي صديقنا في الصباح ايضا؟ |
| Ben, 15 yaşındaki Ivan'ın annesiyim. | TED | انا والدة ايفان البالغ من العمر 15 عامأ. |
| İşte o zaman Ivan'ın benzersiz bir görsel zekaya sahip olduğunu fark ettim ve bu benim takip edeceğim yol olacaktı. | TED | حينها أدركت أن لدى ايفان ذاكرة بصرية قوية، وأن هذا سيكون سبيلي للوصول إليه. |
| Bir dahaki sefere senin evinde yapalım, olur mu Ivan? | Open Subtitles | المرة القادمة سنفعل هذا في شقتك؟ حسنا آيفن |
| Annenle bu şekilde konuşmamalısın, Ivan. | Open Subtitles | آيفان" لا يجب أن تتحدث" إلى أمك بهذه الطريقه |
| Kişisel bir şey değil, Ivan. | Open Subtitles | لا شيء شخصي يا أيفان إنها تكلفة اداء العمل. |
| Siktir! Kapatmam gerek Ivan. Sonra konuşuruz. | Open Subtitles | تبا، يجب أن أنهي الاتصال يا أيفن, أحدثك لاحقا |
| Ivan gelmeseydi, bana ne yapacaktın? | Open Subtitles | لو ايفن مَا جاش هتعملي اية؟ |
| Ama önemli olan Ivan'la göz teması kurmak değildi. | TED | ولكن لم يكن المهم فقط التواصل مع ايفان بالنظر، |
| Ivan 11 yaşındaydı, evimizin yakınlarında bir komşuya tedavi için gidiyordu. | TED | عندما بلغ ايفان الحادية عشر، كان يذهب للعلاج في مركز قريب من البيت. |
| Moskova ile Türklere karşı ittifakı destekleyen yeni ataman Ivan Sirko'ya kadeh kaldırana kadar oda sessizdir. | TED | ضرب الصمت الغرفة، إلى أن يرفع نخبه إلى ايفان سيكرو، القائد الجديد الذي يفضّل التحالف مع موسكو ضد الأتراك. |
| Ivan konusunda yapman gereken bu. | Open Subtitles | لكن ذلك هو الذي يَجِبُ أَنْ تَعمَلُية حول ايفان |
| Bunlar komşularımız, Maria ve onun çocukları, Lucia, Frosia, Fenya, Ivan. | Open Subtitles | ، هؤلاء جيراننا ، ماريا واطفالها . لوسيا ، فروسيا ، فينيا ، و ايفان |
| Senin sorunun, Ivan, düşünmeden öldürüyorsun. | Open Subtitles | انها مشكلتك , يا ايفان, انك لا تعتقد. انك تقتل. |
| Konu açıImışken... bu apartmanda ciddi bir haşere sorunu var Ivan. | Open Subtitles | ونحن على الموضوع أعتقد أن لديك مشكلة خطيرة في هذا المبنى. آيفن |
| Los Angeles'taki adamı Ivan Letnov, kefaletsiz şekilde içeri tıkılmış. | Open Subtitles | تابعه في لوس أنجلوس، آيفن لاتنوف، محبوسٌ في السجن من دون كفالة. |
| Ama bunun için Ivan gibi bir adamı serbest bırakmam gerekecekse beklerim daha iyi. | Open Subtitles | لكن لو كان هذا يعني جعل رجال مثل آيفن ينجون بفعلتهم، فأنا راغبٌ بالانتظار. |
| Dyadya, tekrar sana çalışmak istiyorum. Ivan'la olanları telafi etmek için. | Open Subtitles | أريد أن أعود للعمل معك كي أعوض عما حدث مع (آيفان) |
| Ivan Ramor la görüşecektim | Open Subtitles | هل يـُمكنني التحدّث إلى (آيفان)؟ (آيفان ريمر)؟ |
| Ivan, senin banka hesap numarana ve şifrene ihtiyacım var. | Open Subtitles | أيفان . أحتاج رقم حسابك المصرفي وكلمة السر |
| Bir oğlan bıraktı. Bay Ivan içinmiş. | Open Subtitles | صبى احضره، وقال انه من السيد أيفان |
| - Ivan, öğlen vardiyasından. | Open Subtitles | ـ "أيفن", الرجل الجديد الذى تولى نوبة العمل |
| Arkadaşım Ivan için iyi bir muamele istiyoruz. | Open Subtitles | صديقي ايفن يريد بعض المتعه |
| Ivan, ikinci perdenin ne kadar kötü olduğunu söylememizin başka bir yolu yok. | Open Subtitles | إبفان إيفان لا توجد طريقة أخرى لقول هذا لدينا مشكلة في المشهد الثاني |
| Bilmiyorum. Ben şimdi orada kendi yolumdayım, Ivan buraya gelene kadar. | Open Subtitles | لا أدري، أنا في طريقي لعمل ما الآن حالما يأتي (إيفن) إلى هنا |
| Rus mafyasının ağa babası Ivan Kozlov'un evlilik dışı çocuğu. | Open Subtitles | الإبن غير الشرعي لإيفان كوزلوف الرجل الكبير في العصابات الروسية |
| Gerçekten Ivan Turing'le görüştün mü? | Open Subtitles | "هل حقا قابلتي "آيفين تورينج |
| Ve Ivan Ackerman, daima yanlış cevap verirdi. Daima! | Open Subtitles | وإيفان اكرمن دائما يجيب إجابات خاطئة دائما |