Birisiyle çok uzun zamandır pizza yiyor olsanız bile, yine de şöyle şeyler demez misiniz: "Her zamankinden mi alalım?" | TED | وحتى إن كنت تأكل البيتزا مع نفس الشخص لوقت طويل جداً, ستظل تسأل أشياء مثل , " كالعادة ؟ " |
Onlar da şöyle şeyler söylerlerdi: "Bu eleman dersten çakacak." | Open Subtitles | وعندها كانوا يقولون أشياء مثل "هذا الشاب سوف يفشل بالصف" |
Sonra herkesi davet ederiz. Ben şöyle şeyler söylerim: | Open Subtitles | بعدها ، ندعو الجميع هنا ، و سأظل أردد أشياء مثل |
Evet, dünyanın dört bir tarafına gidip, bunun hakkında konuştum ve bu hikâyeyi her çeşit organizasyonda ve şirkette anlattım, insanlar neredeyse hemen bağlantıyı gördüler. Gelip şöyle şeyler söylediler, "O süper sürü, işte o benim şirketim." | TED | الآن، بما اني ذهبت حول العالم اتكلم عن هذا الموضوع و هذه القصة في كل انواع المنظمات و الشركات رأى الناس العلاقة تقريباً في نفس اللحظة و جاءوا و قالوا لي اشياء مثل "هذه المجموعة السوبر، هذه شركتي" |
Paraya karşı olan tavrın. Hep şöyle şeyler diyorsun. | Open Subtitles | انت دوما تقول اشياء مثل "هكذا يحصلون على النقود منك" |
bakın, bu insanlar tahminlerde bulunurlar. şöyle şeyler derler, "Neden elektriksel birşey hissediyorum?" | TED | هؤلاء الناس يخمنون، سوف يقولون أشياء مثل، لماذا أنا اشعر بوجود كهرباء؟ |
şöyle şeyler derdik, hadi haftada 57 cihaz satacağın konusunda anlaşalım. | TED | لذلك نستطيع أن نقول أشياء مثل، دعونا نتفق أنك سوف تبيع 57 من الحاجيات في الأسبوع. |
Birbirimize bakıp şakalaşırken şöyle şeyler derdik, mesela; | Open Subtitles | حيث ينظر كل منا للآخر ونقول لبعض أشياء مثل |
Ve sonra şöyle şeyler duyuyorsunuz, bir uçak, bir araba -- yani evle işe gidiş geliş. | TED | ومن ثم سوف تسمع أشياء مثل القطار , طائرة , سيارة -- رحلة عمل |
Kolluk olarak şöyle şeyler deriz, "Evet, profil çıkarmak yasa dışı." | TED | في تطبيق القانون نقول أشياء مثل ، "نعم، الكشف عن معلومات شخصية لشخص ما غير قانوني." |
şöyle şeyler söylüyorlar, "X'e nasıl inanırsın?" | TED | يقولون أشياء مثل: "كيف لكم أن تصدقوا فلان؟" |
şöyle şeyler söylerler; "Bu kadar yavaş araba sürenler sinirimi bozuyor." ya da "Sütü dolaba koymadığı için sinirlendim." | TED | يقولو أشياء مثل: "أغضب جداً عندما يقود أحدهم ببطء،" أو "أغضب لأنها تركت اللبن بالخارج مجدداً." |
şöyle şeyler söylediler: ''Denemek istemiyorum çünkü hayal kırıklığı istemiyorum.'' | TED | يقولون أشياء مثل: "لا أريد أن أحاول لأني لا أريد أن أشعر بخيبة الأمل" |
şöyle şeyler söyleyin: "Elimizden geleni yaparız" ya da "Biz size döneriz" ya da "Kahretsin, bilmiyorum". | Open Subtitles | قولي أشياء مثل "سنفعل مابوسعنا "ياسيّدي"،أو"سنرد على هذا لاحقاً" |
Tam bir antika. Enerjisinin geri kalanını da şöyle şeyler söylemek için harcar... "Şimdi yargılanma zamanı bebek". | Open Subtitles | انه تحفة فنية وبقية قوته يستخدمها فى قول اشياء مثل"انه وقت الحساب"ّ |
Öyleyse, şöyle şeyler söylemeliyim: | Open Subtitles | عندها سيكون علي ان اقول اشياء مثل 000 |