"şükran günü'nü" - Translation from Turkish to Arabic

    • عيد الشكر
        
    • بعيد الشكر
        
    • يقضي العيد مع
        
    • معه عيد الفصح
        
    • لعيد الشكر
        
    • عيد فصح
        
    • الشكر في
        
    • الشكر مع
        
    Ve ben de Şükran Günü'nü ailem, şu alternatif müzik grubu ve en sevdiğim barmenle geçirdiğim için mutluyum. Open Subtitles و أنا شاكر لأنّي سوف أقضي عيد الشكر مع عائلتي و مغنّي الروك هؤلاء، و مع السّاقي المفضّل لدي
    Hayır, Catherine'in Şükran Günü'nü benimle geçirmesini istiyorum sıradan bir erkek arkadaşıyla değil. Open Subtitles لا، أُريدُ كاثرين أن تقضي عيد الشكر مَعي، لَيسَ مع بعض الأخلاء العشوائيين.
    Bizimle Şükran Günü'nü geçirecek ama Noel'i onunkilerle geçirmek zorundayım. Open Subtitles ستقضي عيد الشكر معنا لكن سأضطر لقضاء الكريسماس مع عائلتها
    Şükran Günü'nü ve Kolomb Günü'nü bu yüzden kutlamaz. Open Subtitles لهذا لم تكن تحتفل بعيد الشكر أو ما يسمى بيوم كولومبوس
    Kocam Şükran Günü'nü kızıyla geçirir, evde yalnızım. Open Subtitles زوجي يقضي العيد مع ابنته دائماً، لذا سأكون وحيدة على أية حال
    Şükran Günü'nü seninle geçireceğimi düşünmüyordum ben de. Open Subtitles وأنت لست الشخص الذي توقعت أن اقضي معه عيد الفصح
    Benim ilişkim Brookline ile, büyüdüğüm kasabayladır; New York City ile, çalışmaya başladığım şehirle; Lawrenceville ile, Şükran Günü'nü geçirdiğim yerle. TED علاقتي هي مع بروكلين، المدينة التي نشأت فيها، مع مدينة نيويورك، حيث بدأت العمل، مع رينسيفسل، حيث أمضيت عيد الشكر.
    Ama Şükran Günü'nü bir yerde kutlamalısın. Open Subtitles حسناً, عليك أن تقضي عطلة عيد الشكر في مكانٍ ما
    Bozguna uğrarsak, Şükran Günü'nü, aç kalıp ateşin önünde brandi içerek geçiririz. Open Subtitles إذن لو أنَّهزمنا سنقضي عيد الشكر في شرب البراندي وجوعي أمام طَقْطَقَة النارِ.
    Şükran Günü'nü sizlerle birlikte geçirmekten çok mutlu olacağım. -Tabii. Open Subtitles انا سعيدة للغاية ليكون الانفاق عيد الشكر مع جميعكم.
    Şükran Günü'nü ailemizle paylaşma fırsatı için sana şükrediyoruz. Open Subtitles ممتنون لهذه الفرصةِ لتتشارك مجددا عيد الشكر كعائلة واحدة
    Bence Şükran Günü'nü bizimle geçirmek istemiyordun ama gerçek duygularını yemeklerim hakkında üstü kapalı bir hakarette bulunarak ört bas ettin. Open Subtitles لا أعتقد بأنك سعيده لتقظي عيد الشكر معنا لكنك أخفيت مشاعرك الحقيقية
    En son ne zaman Şükran Günü'nü birlikte geçirdik? Open Subtitles متى كانت آخر مرة قضينا فيها عيد الشكر سوياً ؟
    Onun yerine 1998'deki Şükran Günü'nü sayabiliriz. Open Subtitles إلا إذا أحصيتم عيد الشكر الذي كان في عام 98
    Evet, şey, Serena bu yıl Şükran Günü'nü bizimle birlikte geçirecek. Open Subtitles نعم سيرينا ستقضي معنا عيد الشكر هذة السنة
    Şükran Günü'nü ailemle birlikte geçirmem gerekiyor, anlıyor musunuz? Open Subtitles يفترض بي ان اقضي عيد الشكر مع عائلتي,تعلمين ؟
    Ailem orada. Şükran Günü'nü büyük babamların evinde kutlarız. Huxley yakınlarında küçük bir çiftlik. Open Subtitles أنا و أصدقائى دائما نحتفل بعيد الشكر مع جدى و جدتى، مزرعة بالقرب من هكسلى
    Şükran Günü'nü düşlediğimde aklıma ne geliyor biliyor musun? Ki bu çok sık oluyor. Open Subtitles هل تعرفى ما أحلم به عندما أحلم بعيد الشكر , فى أغلب الأحيان ؟
    Kocam Şükran Günü'nü kızıyla geçirir, evde yalnızım. Open Subtitles زوجي يقضي العيد مع ابنته دائماً، لذا سأكون وحيدة على أية حال
    Şükran Günü'nü seninle geçireceğimi düşünmüyordum ben de. Open Subtitles وأنت لست الشخص الذي توقعت أن أقضي معه عيد الفصح
    Fakat doğru bir pazarlama ile Şükran Günü'nü, Makolata tatiline dönüştürebiliriz. Open Subtitles يمكن أن نجعل الموكليت مخصص فقط لعيد الشكر
    Senin Jericho'da ilk Şükran Günü'nü geçirmenin şerefine. Open Subtitles لذلك الفخر لك , اول عيد فصح هنا في جيركو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more