"şüphe yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا شك
        
    • بلا شك
        
    • لا عجب
        
    • يوجد شك
        
    • بدون شك
        
    • دون شك
        
    • بلاشك
        
    • مجال للشك
        
    • لا شكّ
        
    • لا أشك
        
    • لا شَكَّ
        
    • لا جدال في
        
    • لاشك في
        
    • ليس هنالك شك
        
    • هناك سؤال
        
    Bunu bir Noel şakası olarak gördüğüne hiç şüphe yok. Open Subtitles لا شك أن هذا هو فكرتك من نكتة عيد الميلاد
    Bayan McKenna'yı "Opera" nızdan birisinde görmeyi düşlediğinize hiç şüphe yok. Open Subtitles لا شك أنك تحلم برؤية الآنسة ماكينا في أحد مسرحياتك الأوبرالية
    Bizden önce gelen insanların omuzlarında duruyoruz, buna şüphe yok. TED نحن نعتمد على إنجازات الذين سبقونا وننتفع منها بلا شك.
    Tabii... bir erkek tarafından yetiştirilince... Ağır işlere uygun olduğuna şüphe yok. Open Subtitles بما أنكِ تربيتي على يد رجل لا عجب أنكِ خُلقتي للعمل الشاق
    Hakkında anlatılanların yarısı yarı gerçek ise şimdiye dek yaşamış en zeki insan olduğuna şüphe yok. TED إذا كانت نصف القصص فقط عنه نصف صحيحة، فلا يوجد شك أنه أحد أذكى الأشخاص الذين عاشوا في أي وقتٍ مضى.
    Anahtar konusunda yalan söylemek için özel nedenlerin var, ona şüphe yok. Open Subtitles ، بدون شك ، لديك أسباب خاصة لكي تكذب بخصوص المفتاح
    Eh, daha önce bunu görmüştük. Tekrardan göreceğimize şüphe yok. Open Subtitles حسنا,لقد راينا ذلك من قبل لا شك أننا سنراه مجددا
    şüphe yok ki, bu, on yıllar boyunca Afrika'da yapılan en büyük muhafaza projesidir. TED مما لا شك فيه أن هذه هي أكبر فرصة للحوار في أفريقيا لسنوات عديدة.
    Hiç şüphe yok ki onlar da akıllara ziyan ve olasılıksız olacaklar. Ama onlar ne bizim geçmişimiz ne de bizim dünyamız değiller. TED لا شك في أن هذه العوالم مدهشة وغير واردة وبشكل مثير للدهشة، ولكنها لن تكون عالمنا ولن تحتوي على تاريخنا.
    Kazaen ebeveyinler olduğunu biliyorum, buna hiç şüphe yok. TED أعتقد انه قد يوجد آباءٌ بالمصادفة , لا شك حول ذلك.
    Tsarnaev suçlu, buna hiç şüphe yok. TED الآن، إنّ سارنييف مُدان، لا شك في ذلك أبداً.
    EM: Bence güzellik ve ilhamın değeri şüphe yok ki çokça küçümseniyor. TED أعتقد أن قيمتَي الجمال والإلهام لا يتم تقديرهما بالقدر الكافي، بلا شك.
    Bordroları çalmaya kalkışan adamın ta kendisi, hiç şüphe yok. Open Subtitles إنه نفس الرجل الذي حاول سرقتي، بلا شك هذا هو
    Gerçek bu. şüphe yok ki, bu seni kızdıracak . Şimdi senin özgürleştirip özgürleştiremeyeceğimizi bir görelim. Hiçbir şey için söz veremem. TED بلا شك ستغضبك، و الآن لنرى هل سنستطيع تحريركم. لا أعد بشيء.
    Bu, cerrahi retraksiyon için. Canını yaktığına şüphe yok! Open Subtitles هذا من أجل المباعدة الجراحية لا عجب أنه آلمها
    En küçük eyalette olduğumdan şüphe yok. Minik zeka, minik eyalet. Open Subtitles لا عجب أنكم الولاية الأصغر عقل صغير وولاية صغيرة.
    Hiçbir şüphe yok, Madam. Open Subtitles يجب أن أقول يا سيدتي , أنه لا يوجد شك على الاطلاق
    Rocky karizmatik biri, ona şüphe yok, ...fakat ben içinde biraz daha romantizm olan şeylerden bahsediyorum. Open Subtitles ذا روك لها صفاته بدون شك ولكنني افكر في شيء مع قليل من الرومانسية
    Cömertliğini, hayattaki ortağının yaşattığından şüphe yok. Open Subtitles إن سخائه يمثّل عل خير ما يرام، دون شك من قبل شريكه الحي.
    Son çare olarak Gestapovari önlemlere başvuracaklar ki bunun da çok insanca yöntemler olduğuna şüphe yok." Open Subtitles سيكون عليهم أن يستخدموا بعض أساليب النازيين بلاشك هذه إساءة موجهة
    Ama bu davada bu adamın suçlu olduğuna şüphe yok. Open Subtitles لكن بهذه الحالة ليس هناك مجال للشك هذا الرجل مذنب
    Onun da aç olduğuna şüphe yok ancak yavrular biraz daha büyümeden dişi, uzun avlarda ona eşlik edip yardımcı olamaz. Open Subtitles لا شكّ أنه جائعٌ أيضاً لكن لا تستطيع الأنثى مرافقته ومساعدته في المطاردة في الصّيد الطويل حتى تكبر الجراء قليلاً.
    Uzun bir listenin ilki, hiç şüphe yok. Open Subtitles هو كان أول في طابور طويل، لا أشك في ذلك.
    Calvin, muhteşem ölürler. Bu olağanüstü bir sonuç olurdu. şüphe yok, değil mi? Open Subtitles كالفين،انهم يَمُوتونَ بشكل رائع ذلك حقاً سَيَكُونُ حدث مدهش لا شَكَّ حول ذلك, ههه
    Sayı! Hiç şüphe yok. Open Subtitles لا جدال في ذلك ، أزمة ربو حادة
    Bu, Tom Chaney. Bundan şüphe yok. Open Subtitles هذه الاوصاف تنطبق على توم شاني لاشك في ذلك
    Buna şüphe yok, çünkü bu ilişkiye birden çok şans verdik. Open Subtitles ليس هنالك شك في ذلك، لأننا أعطينا علاقتنا أكثر من فرصة جيدة
    Birinin bacayı dıştan genişletmiş olduğuna... dair en ufak bir şüphe yok. Open Subtitles ليس هناك سؤال ذلك شخص ما مدّدَ الخارج من الطابوق هذه المدخنةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more