| Ayrıca yarbayın rüşvet yediğinden şüpheleniliyor. Bunu da soruşturuyoruz. | Open Subtitles | يشتبه أيضاً في تلقيه رشاوي ، نحن نحقق في هذا أيضاً |
| Bu Alan Woodford, ...uzun zamandır çetenin lideri olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يشتبه به منذ فترة طويلة أنه زعيم المجموعة. |
| Cihat'ı destekleyen köktendinci organizasyonlara para aktaran bir yapıda olduklarından şüpheleniliyor... | Open Subtitles | مشتبه بهم انهم كانوا يمولون منظمات ارهابية فى العالم بملايين الدولارات |
| Evet, en azından yarım düzine üst seviye suikast yaptığından şüpheleniliyor. | Open Subtitles | أجل، إنه مشتبه به في نصف دزينة من الإغتيالات عالية المستوى. |
| Kuzey Afrika'da Amerikan büyük elçiliği önünde bir diplomatı öldürdüğünden şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يُشتبه أنه قتل دبلوماسي، خارج السفارة الأمريكية بشمال أفريقا. |
| La Vida Mala'nın El Kaide'yle bağları olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | تعرف أن "لافيدا مالا", لها علاقات مشبوهه مع "القاعدة" |
| Burasının suç örgütleri tarafından kaçak mal depolamak için kullanıldığından şüpheleniliyor. | Open Subtitles | النائب يشتبه في أن ذلك المكان قد تم إستخدامه بواسطة مُنظمات إجرامية لتخزين بضائع مُهربة بشكل غير قانوني |
| Marquesa'daki bir çiftlikte kundaklama ve cinayetten şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يشتبه بحريق متعمّد - جريمة قتل بمزرعة "ماركيسا" |
| Molina kartelin tetikçisi olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يشتبه بأنه منفذ عمليات قتل للشركة |
| Bu 322 kişinin zombi olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | هؤلاء 322 شخصاً يشتبه أنهم زومبي |
| Bu 322 kişinin zombi olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يشتبه بوجود 322 زومبي |
| Çalıntı bir araba ile bir ceset taşımaktan tutuklandın, ve cinayet işlediğinden şüpheleniliyor. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة نقل جثة في سيارة مسروقة كما انك مشتبه بارتكابك جريمة قتل |
| İkinci Kira olabileceğinden şüpheleniliyor. Bu önlemleri almamız çok doğal. | Open Subtitles | إنها مشتبه به أن تكون كيرا الثاني, فهذا الوضع شي طبيعي. |
| Bölgenin ana dağıtıcısı haline... geldiğinden şüpheleniliyor. | Open Subtitles | هو مشتبه به متعلق بوجوده بالحيّ الرئيسي، |
| Yetkililer onun bu ülkelerde kanunsuz dövüşler ayarladığından şüpheleniliyor. | Open Subtitles | ووفقاً للسلطات أنهُ مشتبه فيه في جميع تلك الدول لإدارة قتالات غير قانونية |
| Uluslararası Bölge'deki Iraklılara rüşvet verdiğinden şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يُشتبه في دفعه لرشاوي لعدد من العراقين في "المنطقة الدولية". |
| Hafif bir hava aracı olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | يُشتبه في أن تكون طائرة صغيرة. |
| Hafif bir hava aracı olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} يُشتبه في أن تكون طائرة صغيرة. |
| Silah taciri olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | انه متعهد أسلحه مشبوهه |
| Silah taciri olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | انه متعهد أسلحه مشبوهه |
| Bu hafta olan 4. şüpheli yangın. Yine bir kundakçıdan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | هذا الحريق الرابع المثير للشبهات خلال أسبوع ويشتبه بأنه حريق مفتعل |
| İslami Web sitelerine, Binbaşı hakkında ölüm fermanı veren kişi olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | متصفحي الشبكة لدينا يشتبهون أنه واحداً (من الناس الذين يكتبون مواضيعاً عن الرائدة (شيلدز على الموقع الأسلامي |
| Organize suçlara bulaşanlara hukuk danışmanlığı... ve dört Teamster emekli sandığının yöneticiliğini yapıyor... silah kaçakçılığı yaptığından şüpheleniliyor... yine de bir şekilde başı belaya girmiyor. | Open Subtitles | المستشار القانوني لأرقامِ الجريمةِ المُنظَّمةِ المزعومةِ. مدير مِنْ أربعة صناديق تقاعد لسائقيِ الشاحنات مشكوك فيه بالتعامل مع السوق السوداءِ |