İkinci ve üçüncü sayfalar şüphelilerle ilgili. | Open Subtitles | الصفحة الثانية و الثالثة كلها عن المشتبه بهم |
şüphelilerle ilgili bir ipucu yakaladığımızı düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن لربّما لدينا دليل على بعض المشتبه بهم. |
Daha evvel şüphelilerle silahlı çatışmaya giren bir Güney Bölgesi polis memurunun beyaz bir SUV ile takipte olduğu bildirildi. | Open Subtitles | حول ماذا ذلك؟ "ورد، أن ضابط المخفر الجنوبي" "الّذي إشتبك في تبادل إطلاق نار مع المشتبه بهم في وقت سابق" |
Olağan şüphelilerle bu olay yerinden alınan DNA örneklerinin karşılaştırılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد مقارنة بين مشتبه بهم معروفين والحمض النووي من هذه المواقع |
Çünkü artık soruşturma ile bir alakası kalmadı ve FBI, danışman veya şüphelilerle çıkmasına izin vermiyor. | Open Subtitles | لأنها كانت متورطة بالتحقيق والمكتب الفيدرالي لا يسمح بالعلاقات الاجتماعية مع مشتبه بهم أو مستشارين |
Beni sinir edeceğin kadar şüphelilerle uğraşsaydın işler çok daha hızlı ilerleyebilirdi. | Open Subtitles | أتعلم ، إذا كُنت تقضي الكثير من الوقت لتُناشد المُشتبه بهم كما تُزعجني فالأمور قد |
- Sen gelme. şüphelilerle yalnız konuşmak istiyorum. - Peki efendim. | Open Subtitles | ـ أبقى هنا، أريد التحدث مع المشتبهين لوحدي ـ أجل، سيّدي |
Hizmet sicil kayıtlarını, ve şüphelilerle görüşürkenki görüntülerini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى سجلهم الوظيفيّ, و أريد مقاطع التحقيق مع المُشتبهين... |
şüphelilerle temas eden Asyalı bir tanık polise Zanlıların New Yorkta bir bombalı saldırıdan bahsettiklerini söylediği iddia ediliyor. | Open Subtitles | حيث يذكر التقرير أن ذكر آسيوي قد واجه المشتبه بهم أخبر الشرطة بأن الأخوين قد تحدثا |
Sonucu belli bir davada, şüphelilerle konuşmazsın bile. | Open Subtitles | عندما تعملين بقضية مغلقة لا تتحدثين حتى مع المشتبه بهم |
Polis, bankadaki şüphelilerle iletişime geçti. | Open Subtitles | الشرطة اتصلت مع المشتبه بهم في البنك |
Muhtemel şüphelilerle bir bağlantısı olabilir. | Open Subtitles | و يحتمل أنها ترتبط بمزيد من المشتبه بهم |
- Sadece daha önce şüphelilerle sarıldığını görmemiştim. | Open Subtitles | انا لم اراكِ قط تعانين احد المشتبه بهم. |
Ama şimdi işçiler ve gizemli çete üyeleri gibi gerçek şüphelilerle ilgilenebilir miyiz? | Open Subtitles | ولكن يمكننا الآن أن نقبض على مشتبه بهم حقيقيّون مثل العمّال، وأفراد العصابة الغامضين؟ |
Böyle şüphelilerle uğraşmak zaman kaybı, o yüzden... | Open Subtitles | ...وَجَرّ مشتبه بهم كهؤلاء هو مضيعة للوقت، فلذا |
Görünüşe göre diğer şüphelilerle ilgileniyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم يسعون وراء مشتبه بهم آخرين |
Böyle şüphelilerle uğraşmak zaman kaybı, o yüzden... | Open Subtitles | ...وَجَرّ مشتبه بهم كهؤلاء هو مضيعة للوقت، فلذا ! |
Ryan şüphelilerle birlikte hala evin içinde. | Open Subtitles | (رايان) ما يزال في الداخل مع المُشتبه بهم. |
Jimmy, tüm şüphelilerle iletişime geçecek. | Open Subtitles | سيقوم (جيمي) بالتواصل مع جميع المُشتبه بهم. |
Şimdi de şüphelilerle görüşmede uzman mı oldun? | Open Subtitles | ماذا, أنتِ خبيرة في مقابلة المشتبهين الآن؟ |
şüphelilerle konuşalım. Hiç düşmanın var mıydı? | Open Subtitles | لنتحدث عن المشتبهين هل لديك أعداء |
Hizmet sicil kayıtlarını, ve şüphelilerle görüşürkenki görüntülerini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى سجلهم الوظيفيّ, و أريد مقاطع التحقيق مع المُشتبهين... |