Bu yüzden de Şüphelinin peşine düştüm ve çağrı yaptım. | Open Subtitles | لذلك انا ذهبت لمطاردة المشتبه به وقمت بالتبليغ عن الامر. |
Ayrıca Şüphelinin 30lu yaşlarda bir beyaz olduğunu... ve kırmızı kamyoneti olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | كما قال أن المشتبه به رجل أبيض في الـ 30 ويقود شاحنة حمراء |
Yerel polisin parmak izi kartları Şüphelinin tarifine uyuyor mu? | Open Subtitles | بطاقات البصمات من الشرطة المحلية تطابق وصف المشتبه به ؟ |
Olayın ya gönüllü olduğunu... ya da Şüphelinin partneri olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | قمنا بتوصيف ذلك على انه اما بالتراضي ان الجاني لديه شريك |
Şüphelinin 5 saat önce bu evin hemen dışından bizi aradığını sen söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت ان الاتصال جرى قبل 5 ساعات من قبل المجرم خارج المنزل |
Şüphelinin profilini çıkardık ve ona zarar vermeden önce yakaladık. | Open Subtitles | حللنا الجانى و كنا قادرين على تحديد مكانها قبل ان يؤذيها |
- Kaza mahallini terk edemezsiniz. - Bir Şüphelinin peşindeysek, ederiz. | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة موقع الحادث ما لم نسعى لمطاردة مشتبه به |
Tahmini ölüm zamanı, Şüphelinin gece yarısından sonra eve girdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | وقت الوفاة يشير ان المشتبه به دخل عنوة بعد منتصف الليل |
Karşılaştırabilir bir profil listesi oluştur, bir Şüphelinin üzerine yoğunlaşmamıza yardımcı ol. | Open Subtitles | لقد قمت بتجميع مصفوفة مقارنة تحليلية، لكي تساعدنا في تحديد المشتبه به. |
Elm ve Houston'daki saldırıda Şüphelinin 30 yaşlarında, zayıf, 1.80 boyunda, 75 kilo beyaz tenli bir erkek olduğu bildiriliyor. | Open Subtitles | المشتبه به في إطلاق النار في منطقتي ايلم وهيوستن كما تفيد التقارير ذكر أبيض غير معروف بحوالي الثلاثينيات، بنيته هزيلة |
Şüphelinin sürdüğü yeni Lexus'un nasıl kullanıldığını ona sorması gerekti. | Open Subtitles | لقد سأل المشتبه به كيف هي يارة اليكزس التي يقودها |
Şüphelinin bu 3 kulübeden birini kullandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن المشتبه به أستخدم أحد هذه الهواتف |
Bu yüzden Şüphelinin... ilaç işiyle ilgilendiğinden emin olamayız. | Open Subtitles | .. لذلك لا يمكننا التأكد إذ ما كان المشتبه به يعمل في المجال الطبي |
Demek ki Şüphelinin trafik ve benzin pompaları arasından çeyrek saniyelik atışı için zamanı varmış ve 3 kurbanı da vurmuş. | Open Subtitles | إذن الجاني كان مضطرا لتوقيت إطلاق النار إلى ربع ثانية ليطلق بين مضخات الوقود و الحركة المرورية و يصيب الضحايا الثلاثة |
Millet, galiba Şüphelinin neden Gavin ve Trevor'ı hedef aldığını biliyorum. | Open Subtitles | يا جماعة,أظن أنني أعرف لم قام الجاني بإستهداف غافين و تريفور |
Ve birisi Şüphelinin kurbanları için hazırladığı sınırların dışına adım atarsa, saldırıyor. | Open Subtitles | و عندما يخرج شخص ما عن المعايير التي وضعها الجاني يقوم بالهجوم |
Şüphelinin onu içeri girmek için kullandıktan sonra öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن المجرم استخدمه ليصل الى الداخل بعدها قامو بإعدامه |
Profili mümkün olduğunca çabuk sunma sebebimiz karşımızdaki Şüphelinin tipi. | Open Subtitles | نريد اعطاء تحليل اولى فى اقرب وقت ممكن نظرا لنوعية الجانى الذى نتعامل معه |
Bir o, bir de gizemli bir adam bir Şüphelinin evinde belirirse defetmeden önce ona bir kaç soru sormalıyız. | Open Subtitles | واذا كان رجل غامض دخل بيت مشتبه به ينبغى علينا ان نسئلها بعض الاسئلة قبل ان نرسله الى عيد ميلاده |
Polis Şüphelinin ruhsal durumunun bozuk olabileceğinden şüpheleniyor cinayet sebebini hala çözebilmiş değiller | Open Subtitles | اقرت الشرطة انه ربما يكون للمشتبه به اضطرابات نفسيه ومازال الدافع غير معروف |
Stella bunu Şüphelinin bilgisayarında buldu. | Open Subtitles | ستيلا الحصول عليه من الكمبيوتر المحمول في دور علوي المشتبه بهم. |
İki yöntem de tamamen farklı. Şüphelinin bir ortağı olabileceğini düşünmeliyiz. | Open Subtitles | وهاتين شخصيتين مختلفتين تماما اخدنا بالاعتبار أنه قد يكون للجاني شريك |
Şüphelinin kurbanlara o yolla ulaşmış olması daha olası. | Open Subtitles | إحصائيا،هذه النظرية أكثر إحتمالا المشتبه بها يمكن أن تكون إحتَكَت بكل الضحايا. |
2 gün önce bir Şüphelinin göz çukuru kemiğini kırdığın bildirildi. | Open Subtitles | قيل لي إن كنت كسرت العظام المداري المشتبه فيه قبل يومين. |
Şüphelinin, trenin camından aldığımız avuç içi izi veri tabanında kimseyle eşleşmedi. | Open Subtitles | بصمة كف مشتبهنا من زجاج القطار لم تصلني لشيء في سجلات البصمات |
Yivlerini çıkardığım için Şüphelinin silahıyla test atışı yapmak zaman kaybı olur. | Open Subtitles | يَختبرُ طَرْد المشتبه بهِ لذا السلاح مَضيَعَة للوقتِ. عظيم. لذا هو عديم الفائدةُ. |
Ama Polis, hala Şüphelinin silahlı olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | في الناقلة على كل حال الشرطة لم تبطل فكرة بأن المشتبة به قد يكون مسلحاً |
Biz onlara Şüphelinin kadın kıyafeti giymiş bir erkek olabileceğini söyledik. | Open Subtitles | اخبرناهم ان المتهم غالبا رجل يلبس كالنساء |
- Şüphelinin ne anlama geldiğini bilmediği sembol var ya? | Open Subtitles | المُشتبه به عندما قال أنه لا يعلم شئ عن هذا الشعار |