Ama şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | أعتقد أنني لا يمكنني قول أنني متفاجئ .. من رفقتنا |
Mahalledekilerin hakkımda neler düşündüğünü tahmin ettiğim için biraz şaşırdığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | بالرغم من أنني متفاجئ قليلا أنني تلقيتها إعتبار بمدى كره الحي لي |
Bu adada sekiz hafta sağ kalabilmene çok şaşırdığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك أننى مندهش أنك قاومت ثمانية أسابيع فى هذه الجزيرة |
Ama şaşırdığımı söyleyemem. Bu çevrede işler çok kötü. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني القول أنني متفاجئة , بسبب الأوضاع في هذة الأنحاء |
Keşke şaşırdığımı söyleyebilseydim, ama o tam da böyle biri. | Open Subtitles | , كنت أتمنى القول أننى قد تفاجأت لكنها كما هي |
İnanılmaz. şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أصدق هذا، لا يمكن أن أقول أنني تفاجئت بهذا |
Sokak fahişeleri seni fotoğrafından tanıyınca nasıl şaşırdığımı tahmin et. | Open Subtitles | خمن مدي مفاجأتي عندما تعرف إلي صورتك عدد من العاهرات0 |
-Hakkında öğrendiklerimden sonra şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني متفاجئ, بعض الامور التي أعرفه عنها |
Seni burada gördüğüme şaşırdığımı söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو يمكنني القول أنني متفاجئ في رؤيتك هنا |
Ağabeyim. Demek benden şüphen var. şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | أخي الأكبر يشك بشدّة في نواياي، حسنٌ، لا يمكنني القول أنّي متفاجئ. |
- Geçmişini bildiğimden ot sattığını duyunca şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني متفاجئ , نظراً لمعرفة تاريخك كما أعرفه , عندما سمعت تهريبك الحشيش |
- Yüce Tanrım. Şey, çok da şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا، لا أستطيع أن أقول أنا مندهش تماما. |
Denemelere gelmenize çok şaşırdığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول بأنّي مندهش من رغبتكم بالإنضمام |
Onun adına üzülsem de şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | أذا أنا أسفة من أجله وأن كنت لاأستطيع القول أننى متفاجئة |
Küçük büyüne devam etmediğine şaşırdığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أقول أننى متفاجئة بعدم إكمالك لتعويذتك الصغيرة |
Petrol ve gaz endüstrisini savunma amacım yok ama bu endüstrinin birinci sırada yer almasına şaşırdığımı söyleyemem. | TED | لا أريد الدفاع عن صناعة النفط لكن سأكذب لو قلت أنني تفاجأت بأنها أكبر مصدر للتلوث. |
Bu kadar duygusallık gösterdiğini gördüğüme şaşırdığımı söylemeliyim | Open Subtitles | .. عليً القول . أني تفاجئت لأرى هذا القدر من التعاطف |
Arayıp buraya geleceğini söylediğinde ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsin... | Open Subtitles | انتي لاتستيطع تخيل مفاجأتي عندما اتصلتي وقلتي إنك ستأتين |
Samimiyetimi hoşgörün, bu sabahki kararına şaşırdığımı bilmeni isterim | Open Subtitles | اعذرنى على صراحتى فقد فوجئت لقرارك صباح اليوم لماذا ؟ لقد استأجرتنى ,وأخبرتني |
Beni görmek istediğini duyunca ne kadar şaşırdığımı tahmin edersin. | Open Subtitles | يمكنك تخيل دهشتى عندما اخبرونى أنك تريد مقابلتى |
Dişine yerleştirilmiş küçük kablosuz vericiyi gördüğümde nasıl şaşırdığımı düşünün. | Open Subtitles | تصور مفاجئتي عندما وجدت آداة صغيرة لاسلكية مزروعة في ضرسه |
Hiçbir şey yapmadığımı göz önüne alırsanız ne kadar şaşırdığımı anlayabilirsiniz. | Open Subtitles | تخيل مقدار صدمتي خاصة انني لم افعل شيئا |
Neden bu kadar şaşırdığımı da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا أنا متفاجأة الى هذه الدرجة |
Niye şaşırdığımı da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لاأعرف لماذا أنا متفاجئه |
İçeri girdiğimde oldukça şaşırdığımı kabul etmem gerekir. | Open Subtitles | أعترف بأنني كنت متفاجئاً بعض الشيء عندما دخلت الى هنا |
Derrick'in olgun ve seviyeli biri olduğunu duymuştum, yani kendini kaybettiğinde ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | لذلك يمكنكِ تخيّل كم تفاجأتُ عندما انتفض و خرج عن نطاق السيطرة بتلك الطريقة أنت لا يمكن مفاجأتكَ بأي شيء اطلاقاً |
Sizden telefon aldığıma şaşırdığımı söylemeyeceğim, yalnızca tekrar çağrılmak güzel. | Open Subtitles | لن أقول ..أني تفاجئتُ بالاتصال، ولكن أنا سعيد بأنكم طلبتم عودتي |