"şansımızı" - Translation from Turkish to Arabic

• فرصتنا
• حظنا
• فرصنا
• بفرصنا
• حظّنا
• نجازف
• نعتمد على الحظ
• فرصة لدينا
• اي فرصة

Eğer onu çok zorlarsam elimizdeki tek şansımızı da kaybederiz.
إذا ضغطت عليه أكثر من اللازم فربما نفقد فرصتنا الوحيدة

Kaleye doğru bir rota çizelim. şansımızı suda deneyelim.
،نحاول أن نتوجه إلى الحصن .ونستفد من فرصتنا في المياه

Ya hayaletlerle şansımızı deneriz, ya da biz kendimiz hayalet oluruz.
سناخذ فرصتنا من الاشباح او سنكون نحن الاشباح

Ve bolca şans. Evet, sanırım tüm şansımızı burayı bulurken harcadık.
حسنا, أعتقد أننا استخدمنا حظنا كله في الحصول على هذا المكان.

İyimserliğimizden olsa gerek, şansımızı deneyebileceğimizi düşündük güvenli bir şirket kredisiyle.
كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات

Jim ve Shirley hayatını güzel bir biçimde noktaladılar ve hikayelerini sizinle paylaşarak, aynısını yapma şansımızı arttıracağını umuyorum.
جيم وشيرلي كانت لهما نهاية جيدة للحياة، وعن طريق مشاركة قصتهما معكم، آمل في زيادة فرصنا للقيام بنفس الشيء.

Eğer ayrılıp daireyi biraz daha genişletirsek onu bulma şansımızı oldukça arttırabiliriz.
أعتقد ستكون فرصنا أكبر في إيجادها إذا انقسمنا وغطينا المنطقة بشكل أوسع

Bizi erken bırakacağınız her saniye hayatta kalma şansımızı büyük ölçüde arttırırdı.
.. كل ثانية لا نقضيها هنا تزيد من فرصتنا في النجاة

Eğer onu hemen yakalasaydık, 6.Şube'nin bu işteki parmağını bulma şansımızı kaçırırdık.
إذا امسكناه الآن , نحن سنفقد فرصتنا برئاسة القسم 6

şansımızı böyle yorumlayacağını biliyordum.
نعم، توقعت أنك ستقيـّم فرصتنا بهذا الشكل

Sadece biraz daha öyle kalman gerekiyor. şansımızı kaybedemeyiz.
يجب ان تبقى هكذا ، لا يجب ان نفقد فرصتنا

Tek şansımızı mahvediyorsun. Gidelim.
لقد اضعت فرصتنا الوحيده فى الخروج من هنا ، هيا بنا

şansımızı kurumsal kredilerle denemek istedik.
كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات

Kendi şansımızı yaratırız ama ne zaman bana ihtiyacın olursa yanında olacağım.
نحن نصنع حظنا. ولكن سأساعدكِ دائماً عندما تكوني بحاجة ليّ.

şansımızı zorlamadan önce güzel giden bir olayımız vardı.
كان لدينا شيء جيد، قبل أن نبدأ بالضغط على حظنا

şansımızı zorlamayalım, olur mu?
و ليس حقيقي. دعينا لا نتعجّل حظنا ، أتفقنا؟

İyi bir durumda ölme şansımızı yükseltmek konusunda konuşmak istiyorum.
أود أن أتحدث عن زيادة فرصنا للموت جيداً.

Kaçış araçlarımız bile iki tane olacak. Bu da şansımızı ikiye katlar.
سيكون لدينا سيارتين للفرار هذا سيضاعف فرصنا طوال الطريق

İnanıyorum ki eğer geldiğimiz tam noktaya gidersek eve gitme şansımızı arttırabiliriz.
أاعتقد اننا يمكن ان نحسن من فرصنا للوصول الى البيت اذا عدنا للمكان الذى انزلقنا منة.

Hatta kadın şu an bile bir şeyleri değiştirebilir. Biz şansımızı kullandık.
أعتقد أن النساء يغيرن الأمور الأن على أية حال لقد حظينا بفرصنا

Kalın pizzalarda şansımızı deneriz.
لنجرب حظّنا على أحد الكتل الممتازة

Önce biz ateş edelim. şansımızı deneyelim.
أجل، نطلق أوَّلاً، نجازف في القتال.

Belaya bulaştığımıza inanmak için elimizde her türlü sebep vardı şansımızı çok zorlamıştık.
كان لدينا أسباب وجيهة بأنناحيننواجهمشكلة... أن نعتمد على الحظ كثيراً

Bu delilik. Gelecekte doğabilecek birleşik bir direniş şansımızı silip götürecektir.
قلت لك ليديا , هذا جنون , كل ماسيتم إنجازه هو القضاء على أي فرصة لدينا لشن أي مقاومة في المستقبل

Yağmur, doğru dürüst DNA alma şansımızı yok etti.
المطر أضاع علينا اي فرصة في الحصول على عينة حمض نووي جيدة