Eğer onu çok zorlarsam elimizdeki tek şansımızı da kaybederiz. | Open Subtitles | إذا ضغطت عليه أكثر من اللازم فربما نفقد فرصتنا الوحيدة |
Kaleye doğru bir rota çizelim. şansımızı suda deneyelim. | Open Subtitles | ،نحاول أن نتوجه إلى الحصن .ونستفد من فرصتنا في المياه |
Ya hayaletlerle şansımızı deneriz, ya da biz kendimiz hayalet oluruz. | Open Subtitles | سناخذ فرصتنا من الاشباح او سنكون نحن الاشباح |
Ve bolca şans. Evet, sanırım tüm şansımızı burayı bulurken harcadık. | Open Subtitles | حسنا, أعتقد أننا استخدمنا حظنا كله في الحصول على هذا المكان. |
İyimserliğimizden olsa gerek, şansımızı deneyebileceğimizi düşündük güvenli bir şirket kredisiyle. | Open Subtitles | كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات |
Jim ve Shirley hayatını güzel bir biçimde noktaladılar ve hikayelerini sizinle paylaşarak, aynısını yapma şansımızı arttıracağını umuyorum. | TED | جيم وشيرلي كانت لهما نهاية جيدة للحياة، وعن طريق مشاركة قصتهما معكم، آمل في زيادة فرصنا للقيام بنفس الشيء. |
Eğer ayrılıp daireyi biraz daha genişletirsek onu bulma şansımızı oldukça arttırabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد ستكون فرصنا أكبر في إيجادها إذا انقسمنا وغطينا المنطقة بشكل أوسع |
Bizi erken bırakacağınız her saniye hayatta kalma şansımızı büyük ölçüde arttırırdı. | Open Subtitles | .. كل ثانية لا نقضيها هنا تزيد من فرصتنا في النجاة |
Eğer onu hemen yakalasaydık, 6.Şube'nin bu işteki parmağını bulma şansımızı kaçırırdık. | Open Subtitles | إذا امسكناه الآن , نحن سنفقد فرصتنا برئاسة القسم 6 |
şansımızı böyle yorumlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | نعم، توقعت أنك ستقيـّم فرصتنا بهذا الشكل |
Sadece biraz daha öyle kalman gerekiyor. şansımızı kaybedemeyiz. | Open Subtitles | يجب ان تبقى هكذا ، لا يجب ان نفقد فرصتنا |
Sadece biraz daha öyle kalman gerekiyor. şansımızı kaybedemeyiz. | Open Subtitles | يجب ان تبقى هكذا ، لا يجب ان نفقد فرصتنا |
Tek şansımızı mahvediyorsun. Gidelim. | Open Subtitles | لقد اضعت فرصتنا الوحيده فى الخروج من هنا ، هيا بنا |
şansımızı kurumsal kredilerle denemek istedik. | Open Subtitles | كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات |
Kendi şansımızı yaratırız ama ne zaman bana ihtiyacın olursa yanında olacağım. | Open Subtitles | نحن نصنع حظنا. ولكن سأساعدكِ دائماً عندما تكوني بحاجة ليّ. |
şansımızı zorlamadan önce güzel giden bir olayımız vardı. | Open Subtitles | كان لدينا شيء جيد، قبل أن نبدأ بالضغط على حظنا |
şansımızı zorlamayalım, olur mu? | Open Subtitles | و ليس حقيقي. دعينا لا نتعجّل حظنا ، أتفقنا؟ |
İyi bir durumda ölme şansımızı yükseltmek konusunda konuşmak istiyorum. | TED | أود أن أتحدث عن زيادة فرصنا للموت جيداً. |
Kaçış araçlarımız bile iki tane olacak. Bu da şansımızı ikiye katlar. | Open Subtitles | سيكون لدينا سيارتين للفرار هذا سيضاعف فرصنا طوال الطريق |
İnanıyorum ki eğer geldiğimiz tam noktaya gidersek eve gitme şansımızı arttırabiliriz. | Open Subtitles | أاعتقد اننا يمكن ان نحسن من فرصنا للوصول الى البيت اذا عدنا للمكان الذى انزلقنا منة. |
Hatta kadın şu an bile bir şeyleri değiştirebilir. Biz şansımızı kullandık. | Open Subtitles | أعتقد أن النساء يغيرن الأمور الأن على أية حال لقد حظينا بفرصنا |
Kalın pizzalarda şansımızı deneriz. | Open Subtitles | لنجرب حظّنا على أحد الكتل الممتازة |
Önce biz ateş edelim. şansımızı deneyelim. | Open Subtitles | أجل، نطلق أوَّلاً، نجازف في القتال. |
Belaya bulaştığımıza inanmak için elimizde her türlü sebep vardı şansımızı çok zorlamıştık. | Open Subtitles | كان لدينا أسباب وجيهة بأنناحيننواجهمشكلة... أن نعتمد على الحظ كثيراً |
Bu delilik. Gelecekte doğabilecek birleşik bir direniş şansımızı silip götürecektir. | Open Subtitles | قلت لك ليديا , هذا جنون , كل ماسيتم إنجازه هو القضاء على أي فرصة لدينا لشن أي مقاومة في المستقبل |
Yağmur, doğru dürüst DNA alma şansımızı yok etti. | Open Subtitles | المطر أضاع علينا اي فرصة في الحصول على عينة حمض نووي جيدة |