"şanslı değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست محظوظة
        
    • ليس محظوظا
        
    • لم يكن محظوظا
        
    • ألسنا محظوظين
        
    Artık bunu düzeltme fırsatına sahipsin. Yani, Zoe senin gibi şanslı değil. Open Subtitles حسنا، الآن لديك الفرصة لتصحيح هذا أقصد، زوي ليست محظوظة مثلك
    Ancak kutup ayıları o kadar da şanslı değil. Open Subtitles لكن الدببة القطبية ليست محظوظة هكذا
    Benim kadar şanslı değil. Open Subtitles ليست محظوظة بقدري
    Görünüşe göre iyileşeceğe benziyor. İlk kurban o kadar şanslı değil. Open Subtitles الضحية الاولى,ليس محظوظا لتلك الدرجة ريتشارد هابل
    şanslı değil. Open Subtitles انه ليس محظوظا ماذا؟
    Ama kocası onun kadar şanslı değil. "Mike Applebee". Open Subtitles حسنا ، ولكن زوجها لم يكن محظوظا " مايك ابلبي "
    Sence bu kadar kısa bir zamanda kiralık smokin bulduğumuz için şanslı değil miyiz? Open Subtitles ثم ألسنا محظوظين لأنك استطعت أن تستأجر بذلة في مثل هذا المهلة القصيرة؟
    O kadar da şanslı değil. Open Subtitles ليست محظوظة لتلك الدرجة
    Korkarım, Charlotte senin kadar şanslı değil. Open Subtitles أخشى أن (شارلوت) ليست محظوظة مثلكِ
    şanslı değil! Open Subtitles انه ليس محظوظا
    Ayrıcalıklıyım, şanslı değil. Open Subtitles المميز، لم يكن محظوظا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more