"şanslılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • محظوظين
        
    • محظوظون
        
    • المحظوظين
        
    • محظوظتان
        
    • حظهم
        
    • محظوظات
        
    • حظّهم
        
    Diğer odada oldukları için çok şanslılar. Yoksa kıçlarını dondururdum. Open Subtitles إنهم محظوظين لكونهم في غرفة أخرى وإلاّ لجمّدت مؤخراتهم جميعاً
    Biliyor musun, sana sahip oldukları için gerçekten çok şanslılar. Open Subtitles أتعرفي انهم حقا محظوظين جدا لانكي تعملي عندهم
    Bir kızı oldukları için çok şanslılar. Open Subtitles اتعلمين, انهم محظوظين جدا لانهم حظيا بك كابنه
    Bu güzel çocuklar, onların annesi olduğun için çok şanslılar. Open Subtitles هؤلاء الأطفال محظوظون لأن يكون لديهم أمك مثلك
    Bu güzel çocuklar, onların annesi olduğun için çok şanslılar. Open Subtitles هؤلاء الأطفال محظوظون لأن يكون لديهم أمك مثلك
    Biz yine bütün fırsatlara sahip olan tepedeki şanslılar olacağız. Open Subtitles نحن سنبقى المحظوظين في الاعلى مع كل الثغرات
    Cevap veren kişi sen olduğun için çok şanslılar. Open Subtitles سيكونون محظوظين لأنكِ أنتِ من أجبتِ عليهم.
    Biz en iyisiyiz. Bize sahip oldukları için şanslılar. Open Subtitles نحن الأفضل، سيكونون محظوظين بحصولهم عليها
    Bak, neresi olursa olsun, sana sahip olacakları için oldukça şanslılar. Open Subtitles أياً يكن المكان فهم محظوظين حقاً بوجودك بينهم
    Saçma mermilerinin içinde kaya tuzu olduğu için şanslılar. Open Subtitles إنهم محظوظين لأن تلك القذائف مليئة بالملح الصهري.
    Yuvalardaki yavrular yaşayabilirlerse şanslılar. Open Subtitles والصغار الذين لازالوا في عشهم محظوظين للنجاة
    O saçma konseylerine seni alırlarsa şanslılar. Open Subtitles هم سيكونون محظوظين للحصول عليك في مجلسهم
    Vampirler şanslılar. Başkalarından beslenebiliyorlar. Open Subtitles مصاصي الدماء محظوظون يستطيعون التغذي على الآخرين.
    Kim olursa olsun o ve ailesi sana sahip oldukları için çok şanslılar. Open Subtitles مهما كان هو، فهو و عائلته محظوظون بوجودك معهم
    Onların dergi kapağına poz verdiğim için şanslılar. Open Subtitles . هم محظوظون أننى وافقت على أن أضع نفسى على الغلاف الامامى
    Zoe ve arkadaşlarına bulaşmadığı için çok şanslılar. Open Subtitles زوي وأصدقائها محظوظون جدا لأنّهم لم يصابوا
    Güven bana, Sutton, bu kötü çocuklar bize sahip oldukları için şanslılar. Open Subtitles صدّقيني، الأولاد السيئون محظوظون لإمتلاكنا
    Böylesine kararlı bir lidere sahip oldukları için şanslılar. Open Subtitles انهم محظوظون لأن لديهم زعيمًا بهذا العزم
    şanslılar içeri girdi bile. Open Subtitles حسناً المحظوظين موجودون بالفعل بالداخل فى المباراه
    Senin gibi bir anneleri olduğu için şanslılar. Open Subtitles إنهم محظوظتان لكونك أمهما
    Aslında yaz kampı gibi, ama yıI boyu devam ediyor. şanslılar. Open Subtitles تماماً مثل المخيم الصيفي ولكن يستمر طوال العالم, يا لسعد حظهم
    Kız arkadaşlarınız sizin gibi erkek arkadaşa sahip oldukları için şanslılar. Open Subtitles صديقاتكم، محظوظات بإمتلاكهم أصدقاء مثلكم
    Sana sahip olacakları için şanslılar. Open Subtitles عملك معهم سيكون من حسن حظّهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more