"şanslıyım ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحسن الحظ
        
    • لحسن حظي
        
    • من حسن حظي
        
    • أنا محظوظة
        
    • ولحسن حظي
        
    • أنا محظوظ
        
    ve Şanslıyım ki kabul etti. TED و لحسن الحظ وافق. و الشعار القادم خلال سنتين،
    Annesi onun karateye gitmesini istiyor. Ama Şanslıyım ki kulubum dosyası elimde. Open Subtitles لحسن الحظ عندى سجل حافل بماهية الاخطار منذ كنت صغيرا
    Şanslıyım ki evimde kalıp köpeğime bakacak bir arkadaşım var. Open Subtitles لحسن الحظ لديّ صديق يقيم بمنزلي ويعتني بكلبي
    Ne Şanslıyım ki sen hiçbir numarası olmayan bir korkaksın. Open Subtitles لحسن حظي أنت شخص جبان لا يمكنه الخداع بعد الآن
    Ne Şanslıyım ki, erkeğim olmadığı için hiçbir halt vermeme lüksüm var. Open Subtitles لحسن حظي ، أني أقلعت عن الرجال ، فقد تشبعت منهم والآن لا أبالي بهم
    Sana cehenneme git derdim Şanslıyım ki, zaten oradasın. Open Subtitles كنت سأقول لك اذهب للجحيم ولكن من حسن حظي انت فيها بالفعل
    Çok Şanslıyım ki bunca seneden sonra aileme kavuştum. Open Subtitles أنا محظوظة جداً للعودة إلى عائلتي بعد كل هذه السنوات
    Şanslıyım ki birçok insan bu çağrıma cevap verdi. TED ولحسن حظي, الكثيرون استجابوا لهذا النداء
    Şanslıyım ki evimde kalıp köpeğime bakacak bir arkadaşım var. Open Subtitles لحسن الحظ لديّ صديق يقيم بمنزلي ويعتني بكلبي
    Ne Şanslıyım ki tüm arkadaşlarım yazılı medyadan uzaklar. Open Subtitles لحسن الحظ جميع أصدقائي مُبتعدين عن الإعلام المطبوع.
    Ne Şanslıyım ki ne zaman güle güle demem gerektiğini bilmek için ruhlara ihtiyacım yok. Hoşçakal aşkım. Open Subtitles حسناً ، لحسن الحظ ، لا أحتاج إلى الأرواح لتخبرني عندما يحين الوقت لقول الوداع
    Kim olduğunu bilmiyorum ama Şanslıyım ki fazladan mermim var. Open Subtitles لا اعلم من انت ، ولكن لحسن الحظ لدي مزيد من رصاصات
    Ama ne kadar Şanslıyım ki ateşim zamanında düştü. Open Subtitles لكن لحسن الحظ, أن تلك الكوابيس زالت بالوقت المناسب
    Ama Şanslıyım ki çok geç olmadan neleri kaybettiğimin farkına vardım. Open Subtitles ولكن لحسن الحظ إستطعت أن ألاحظ ما كنت على وشك أن أخسرة قبل أن يتأخر الوقت
    Ne kadar Şanslıyım ki, bunu... bunu atlatabilmek için bütün bir hafta sonum var. Open Subtitles لحسن الحظ ، لدي العطلة كلها لنفسي لأتخطى الأمر
    Şanslıyım ki restorandan telefon açmama izin verdiler. Open Subtitles لحسن الحظ هذا المطعم .سمحوا لي بإستخدام الهاتف
    Şanslıyım ki en iyi işlerimi son teslim tarihinde yaparım. Open Subtitles لحسن حظي ، أنا دائماً ما أنجز عملي بشكل أفضل بإقتراب موعد إنجازه
    Çok Şanslıyım ki bu eski şeyi giyiyordum. Open Subtitles حدث و أنني أرتدي هذا الزي العتيق لحسن حظي
    Şanslıyım ki adam sinirliyken arkamdaydınız. Open Subtitles يارجل، من حسن حظي انه كان ورائي عندما صدمت سيارة ذلك الرجل
    Şanslıyım ki etrafım bu kadar aptallarla çevrili. Open Subtitles من حسن حظي أني محاطة بهكذا غباء.
    Şanslıyım ki idamından önce bir parçasını sakladılar. Open Subtitles أنا فقط محظوظة أنهم وصلوا اليه قبل الاعدام أنا محظوظة حقا
    Şanslıyım ki şu eller sabırla, tahammülle ve azimle öğrendiğiniz gibi gerçek bir mümine ait. Open Subtitles أنا محظوظ بأن تلك الأيدي تعود إلى مؤمن حقيقي صبر و تَحَمل وثابر حتى يتعلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more