"şantajla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الابتزاز
        
    • الإبتزاز
        
    • للإبتزاز
        
    • بالإبتزاز
        
    • بالابتزاز
        
    Bilemiyorum ama şahsen şantajla ilgili bir konu olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أظن لهذا علاقة بمسألة الابتزاز, الشيء نفسه الذي يجعلك مطلوباً
    New York polisi, şantajla gaspla ve bizim cömert potronumuz olan Don Wilson'un ilgisini çekmeyi başaran bir sürü olaya karışan bir şüpheli getirdi. Open Subtitles شرطة نيويورك ألقت القبض على مُشتبه متوَّرط في الابتزاز والاغتصاب ,وهذه الأنشطة التي جلبت انتباه
    şantajla bir ittifaka girdiğini düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنك دخلت في تحالف عن طريق الابتزاز
    şantajla o parayı almasının tek sebebi cinayet suçlamalarını engellemekti. Open Subtitles أقصد، السبب الوحيد لتنفيذ الإبتزاز كان لتجنب الإتهامات بالقتل.
    Simdi hem şantajla hem de polislerle uğraşmak zorundadır. Open Subtitles الآن عليه أن يتعامل مع الإبتزاز والشرطة
    Buraya kocamın basın tarafından uğradığı şantajla ilgili konuşmaya gelmedim. Open Subtitles لم أحضر للتحدث عن زوجي الذي يرفض أن يتعرض للإبتزاز من قبل الصحافة
    - Hayır, dosyaları bulmazsak şantajla hapisten çıkacak. Open Subtitles سيخرج نفسه من السجن .بالإبتزاز إن لم نجد ملفاته
    Bu işi şantajla kazanmak istemiyordum zaten. Open Subtitles لم يكن حرياً بي القيام بهذا في المقام الأول لا أريد تحقيق غايتي بالابتزاز
    En önemli kanıt olan hafıza kartını elinde tuttuğun sürece şantajla suçlanmaya devam edileceksin. Open Subtitles طالما أن بطاقة الذاكرة بحوزتك وهي دليل مهم فإن تهمة الابتزاز لا تزال موجهة إليك
    İşlerini şantajla yaptıramazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ الابتزاز بطريقتك في العمل
    şantajla ilgili olarak kin besleme ihtimali var... Open Subtitles أعلم أنها ربما تكون ناقمة علي بسبب الابتزاز...
    Yani bizim ortaya koyduklarımızın hepsi şantajla alınmış ama seninkiler pırıl pırıl çünkü sen Rahibe Teresa'sın öyle mi? Open Subtitles اذا كل ما نملك هو من الابتزاز ولكن يديك نظيفة لأنك الأم (تريزا)؟
    - Tehdit veya şantajla menfaat temin etme. Evet. Open Subtitles -يقصد الابتزاز
    Bunun şantajla bir ilgisi yok. Bu doğru ve yanlışla ilgili. Bu Jane'i korumakla ilgili. Open Subtitles هذا ليس بشأن الإبتزاز انماعنالصوابوالخطأوحماية لـ"جاين"
    Kızları şantajla elde ederim zaten. Open Subtitles الإبتزاز هو طريقتي للحصول علي الفتيات.
    "Bahriyelinin Hanımı" kitabında şantajla alakalı bir bölüm yok ama bir amiralin üvey kızı olarak büyüdüğüm için askeriyenin kendine ait olana göz kulak olduğunu öğrendim. Open Subtitles حسناً.. وليس كأن لدى "زوجة البحرية" فصل عن الإبتزاز ولكن
    Demek duygusal bir şantajla karşı karşıyayız. Open Subtitles ها قد بدأ الإبتزاز العاطفيِ
    şantajla iş yapmam ben. Open Subtitles لست في أعمال الإبتزاز
    Tüm bu av şantajla ilgiliydi. Open Subtitles كل هذا كان للإبتزاز
    Denedim. Bana şantajla cevap verdi. Open Subtitles حاولت ذلك ولكن قاومني بالإبتزاز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more