"şantiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • موقع البناء
        
    • كبير المهندسين
        
    • مواقع البناء
        
    • موقع بناء
        
    • ككبير
        
    Herhangi bir fabrika zemininde veya Şantiye alanında tekrar edilecek bir şey değil. TED ولا يمكن أن يتكرر في أن مصنع أو أي موقع البناء.
    Duyduğum şeylere göre o Şantiye alanını izlemekte fayda var. Open Subtitles وما أسمعه أنّه قد يُفيدكِ مُراقبة موقع البناء.
    Oraya ulaşabilirsek, akıntıyı takip ederek Şantiye sahasına varabiliriz. Open Subtitles إذا إستطعنا الوصول إليها يمكننا أن نتتبعها حتى موقع البناء
    Union Pacific'in Şantiye müdürü ve kıdemli başkan yardımcısı görevi başkasına verildi. Open Subtitles وظيفة كبير المهندسين ونائب رئيس يونيون باسيفك قد تم أعطائها لشخص آخر
    Credit Mobilier Yönetim Kurulu ve Demiryolu Müsteşarlığı Şantiye müdürü pozisyonunu geçen ay doldurdu. Open Subtitles مجلس إدارة كريدت موبايليا ووكيل السكك الحديدية قد اختاروا مرشحاً لشغر وظيفة كبير المهندسين في الشهر الماضي
    Evet, Şantiye şefi bir kamyonlarının soyulduğunu ve bir el telsizinin çalındığını bildirmiş. Open Subtitles مدير احد مواقع البناء بلغ عن احد الشاحنات قد اقتحمت وسرق منها جهاز اتصال محمول
    Burası bir çeşit Şantiye alanı veya insanlara et gibi davranabileceğin İtalya'nın tamamı değil. Open Subtitles هذا ليس موقع بناء أو في ايطاليا حي يمكنك التجول و معاملة الناس على أنه قطع لحم
    "Doc" Durant'in yerine geçen, Union Pacific Demiryolunun Şantiye müdürü olan adamla tanışmaya buraya geldim." Open Subtitles أتيت إلى هنا لكي أقابل الرجل الذي استبدل دوك دورنت ككبير مهندسي يونيون باسيفك
    Şantiye soygunun arkasında onun olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نحن معجبون به لأنه يقوم بسحب السلاسل من مكان السطو في موقع البناء
    Bilin diye söylüyorum Şerif, geçen gece Şantiye alanında bir sıkıntımız oldu. Open Subtitles -لمعلوماتك يا مأمور كان لدينا بعض المشاكل في موقع البناء ليلة الأمس
    Ediyorduk ama Şantiye alanından Doğu'ya ilerledi. 13. Cadde'de kaybettik onu. Open Subtitles كنا نتعقبه، لقد غادر موقع البناء متجهًا شرقًا، ولكننها فقدنا أثره عند شارع 13
    Bu Şantiye sahasının kilit bir nokta olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن موقع البناء هو المفتاح
    Terkedilmiş bir Şantiye bölgesinin altında gömülü. Open Subtitles انها مدفونة فى موقع البناء المهجور
    Halk girişinin yasak olduğu bir de Şantiye alanı var. Open Subtitles هناك موقع البناء مغلقة أمام الجمهور.
    Westwood ve Upclair Demiryolu Şantiye müdürüydü. Open Subtitles كان كبير المهندسين في ويستوود وسكة حديد أبكلير
    Union Pacific Demiryolunun Şantiye müdürünün elini sıksana? Open Subtitles لماذا لا تصافح كبير المهندسين الجديد في سكة حديد يونيون باسيفك؟
    Aslında yeni Şantiye müdürünün siz olduğu yayılınca işçiler dört bir yandan gelmeye ve trene binmeye başladılar. Open Subtitles في الواقع ما أن انتشرت أخبار أنك كبير المهندسين الجديد حتى بدأ العمال بالتوافد من كل صوب وحدب
    Los Angeles'ta kaç tane Şantiye olduğunu biliyor musun sen? Open Subtitles هل لديك أي فكرة عن عدد مواقع البناء فى لوس انجيلوس؟
    Londra'da binlerce Şantiye alanı var. Open Subtitles هنالك الآلاف من مواقع البناء في لندن
    Vinç, Şantiye römorklar, bayrak direği. Open Subtitles رافقة ، موقع بناء عربات ، سارية علم
    Tüm yer şu anda Şantiye durumunda. Open Subtitles فالمكان بأكمله موقع بناء حالياً
    "Doc" Durant'in yerine geçen, Union Pacific Demiryolunun Şantiye müdürü olan adamla tanışmaya buraya geldim." Open Subtitles أتيت إلى هنا لكي أقابل الرجل الذي استبدل دوك دورنت ككبير مهندسي يونيون باسيفك
    Vereceğiz, Şantiye müdürü olarak devam etmeniz için uygun olup olmadığınızı belirler belirlemez. Open Subtitles سنفعل ذلك بمجرد تحديد مدى كفائتك على الإستمرار ككبير للمهندسين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more