Nihayet tadımlık içtim ve damağımda sanki yağlı, porto şarabının zenginliğini hissettim. bu şarabın belirgin özelliği olarak kabul ediliyordu. Bir çok açıdan porto şarabına benziyordu. | TED | ثم تذوقته ، وكان زيتي غني مثل نبيذ " بورت " وهذا ما يميز هذا النبيذ والذي يشبه نبيذ " بورت " في كثير من الوجوه |
Yerel kaynaklardan elde edilen ve yerel insanları destekleyen ürün ve servislerden bahsediyoruz, peynirinden tutun şarabına ve diğer şeylere kadar. | TED | كل شئ يدور حول منتجات وخدمات محلية تدعم جيرانك في الحي سواء كانت أجبان، نبيذ أو منتجات أخرى |
Suikast başarılı olursa Burgonya şarabını, Ren şarabına tercih ettiğimi itiraf edebilirim. | Open Subtitles | مثير للاٍعجاب ، اٍذا نجحت المؤامرة فسأكون قادرا على الاٍعتراف أننى دائما ما كنت أفضل البرجاندى على نبيذ الراين |
Aslında aklımda olan senin şarabına biraz arsenik katmaktı. | Open Subtitles | ما كان يجول بخاطرى حقا, هو ان اخلط بعض الزرنيخ فى كأس نبيذك |
şarabına nanojel izleyici koydum. Önümüzdeki yirmi dört saatte nereye giderse, hepsini göreceğiz. | Open Subtitles | ودعت جهاز تعقُب دقيق جدًا في نبيذه |
Mendoza'da bir hafta geçirirseniz birçok Bordeaux şarabına kök söktürecek kalitede şarap yapabilen bir sürü malbec üzümü yetiştiricisiyle tanışırsınız. | Open Subtitles | امض اسبوعا في ميندوزا و ستجدين عشرات من منتجي النبيذ سيبيعون نبيذ بوردو من اجل المال |
- Ne? - Hapishane şarabına Pruno denir. Hapishane bahçesinde en iyi şarabı yapardım. | Open Subtitles | البرونو هو نبيذ السِجن، كنت أصنع أفضل نبيذ في الساحة. |
Bir adamın şarabına bunun tek bir damlası da onu şehvetten deliye döndürür. | Open Subtitles | و قطرة من هذا في نبيذ أي رجل سوف تجعله شهوانياً كالحيوان |
114 yıllık 5 kasa Fransız şarabına | Open Subtitles | مقابل نبيذ فرنسي عمره 114 سنة |
Başka çiftlerle ev tutup beyaz şarabına oyun mu oynuyorsun? | Open Subtitles | ومن ثم تلعب لعبة "سكاتروجريز" مقابل زجاجة نبيذ أبيض؟ |
Diğer çiftlerle beraber bir ev kiralayıp orada bir şişe beyaz şarabına "Scattergories" mi oynuyorsunuz yoksa? | Open Subtitles | ومن ثم تلعب لعبة "سكاتروجريز" مقابل زجاجة نبيذ أبيض؟ |
İşte birlikte takılıp şakalar yapıyorduk... 2002 Chianti şarabına bayılıyorsun. | Open Subtitles | أعني لقد كنا نقضي وقت فراغنا ، كما تعلمون، نمرح.. ـ أنتِ من محبي نبيذ (كيانتيس 2002). |
Asıl 2002 Chianti şarabına sen bayılıyorsun! | Open Subtitles | ـ كلا ، أنت من محبي نبيذ (كيانتيس 2002). نبيذ كيانتيس 2002 : نبيذ أحمر إيطالي |
- Terli ayak şarabına içelim. | Open Subtitles | نخبُ نبيذ القدمين المتعرّقتين -نخبكم |
Bana o damlaları verip Jon'un, kocamın şarabına dökmemi istediğinde Cat'e mektup yazıp, her şeyi Lannisterlar'ın yaptığını söylememi... ış bitti. | Open Subtitles | لقد أعطيتني تلك القطرات (لأضعهافينبيذ(جون.. نبيذ زوجي وعندما أخبرتني (لأكتبرسالةلـ (كات.. (أخبرهابأنآل (لانيستر.. |
Baş üstadın odasından zehir çaldı ve Joffrey'nin şarabına attı. | Open Subtitles | سرق السم من غرفة المعلم (ليوضع في نبيذ (جوفري |
Sadece şarabına ufak bir tutam, ve sonra... rahatlık. | Open Subtitles | معجزه صغيره بحق فقط ضعي القليل في نبيذك,قبل ولسوف تكوني... |
şarabına mutluluk hapı katmıştım. | Open Subtitles | أجل, وضعت في نبيذك حبوب سعاده |
Çünkü şarabına hap attım. | Open Subtitles | لأني وضعت المخدر في نبيذك. |
Bırak Athene şarabına renk katsın. | Open Subtitles | سأجعل "أثيني" تسمم نبيذه |
Bırak Athene şarabına renk katsın. | Open Subtitles | سأجعل "أثيني" تسمم نبيذه |