| Lily Anne Lonergan öyle bir şarkı söyledi ki ve şunu dinleyin, George Tucker hakkında. | Open Subtitles | ليلى آن نرغان غنت أروع قائمة و جميعها عن جورج تاكر |
| Lily Anne dün akşam 4 yeni şarkı söyledi. | Open Subtitles | ليلي ان غنت أغانيها الأربعه الجديدة ليلة البارحة |
| Mezuniyet balomda şarkı söyledi, beraber geldiğim kız, sahneye kilodunu fırlattı. | Open Subtitles | لقد غنى في حفلي الراقص الكبير رمت خليلتي ملابسها الداخلية على المسرح |
| - Stevie Wonder 1814'de mi şarkı söyledi? | Open Subtitles | -هل غنى "ستيفي واندر" في عام 1814 ؟ -نعم، لقد فعل .. |
| Seni kucağına aldı, senle oyun oynadı, ve sana şarkı söyledi. | Open Subtitles | حسناً؟ لقد حملتكِ و لعبت معكِ و غنّت لكِ |
| Bak, bu adam bana şarkı söyledi, beni öpmeye çalıştı ve en önemlisi son yirmi dakikadır osuruyor. | Open Subtitles | انظر، هذا الرجل غنّى لي ..حاول تقبيليوعلىقمّة ذلك. أخذ يطلق غازات خلال العشرين دقيقة الماضية |
| Babam Komidas pazar günü katedralde şarkı söyledi. | Open Subtitles | والد كوميتاس يغني في الكاتدرائية يوم الاحد. |
| Çok güzel şarkı söyledi, ve hatta birkaç Çince kelime söylemeyi bile başardı. [Çince] Bu "merhaba" ya da "teşekkürler" gibi sıradan bir şey değil. | TED | و غنت بشكل جميل, و قامت بقول بعض الكليمات باللغة الصينية . لغة صينية . و لكن ليس مثل القول المعتاد مرحبا أو شكرا. تلك الأشياء المعتادة |
| Ve ona sarılırken bir şarkı söyledi: 'Seni sonsuza dek seveceğim. | Open Subtitles | وبينما هي تحمله، غنت: "أنا أحبك إلى الأبد |
| - Mary çok kötü şarkı söyledi bence. | Open Subtitles | ـ لقد غنت مارى بطريقة سيئة ـ أه! |
| - Opera Evi'mde şarkı söyledi! | Open Subtitles | أنها غنت في الاوبرا خاصتي |
| Korkunç yaşlı Gothel, tekrar genç olabilmek için bu çiçeğe şarkı söyledi. | Open Subtitles | الأم(جوثيل)العجوز والغريبة غنت أغنية قالت بها إن الزهرة ستسعيد شبابها |
| Ne zaman senin için şarkı söyledi? | Open Subtitles | متى غنت لك؟ |
| Ve şarkı söyledi - demek istediğim, tüm vücuduyla söyledi. | TED | وغنت -- أعني أن جسدها كله غنى. |
| "Babası onu sallarken şarkı söyledi: | Open Subtitles | وبينما هو يهتز، غنى: |
| - Ölürken şarkı söyledi. | Open Subtitles | لقد غنى بينما هو يموت |
| Teresa şarkı söyledi. | Open Subtitles | و(تيريزا) غنّت (كوبلا) |
| İki gün sonra konsere çıkıp şarkı söyledi. | Open Subtitles | بعد يومين ... سار على هذا المسرح و غنّى |
| Justin Poughkeepsie New York su parkında 40 kadar kişiye şarkı söyledi. | Open Subtitles | جاستن) كان يغني في حديقة الماء ) في "بوفكيبسي" نيويورك لأربعين شخصاً |