| Ve gün boyunca şarkı söylerdi. Ve eğer susarsa bunun anlamı sadece ölümdü. | TED | وهي تغني طوال اليوم. وعندما تتوقف يعني أنها قد ماتت. |
| Fräulein Maria daha iyi hissetmek için bir şarkı söylerdi, hatırladınız mı? | Open Subtitles | عندما كانت الآنسة ماريا تود أن تشعر بحال أفضل كانت تغني هذه الأغنية. |
| Annen kabus gördüğünde sana bir şarkı söylerdi. | Open Subtitles | والدتك كانت تغني لك عندما تحلم أحلام مزعجة |
| Ama küçükken babam şöyle şarkı söylerdi: | Open Subtitles | .على غرار أمي و عمتي , لكن عندما أنا كنت صغيرة أبي اعتاد أن يغني |
| Beni kollarına alıp, şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كان يحملني على ذراعيه ويغني لي |
| Hep şarkı söylerdi. | Open Subtitles | لأن غنت في كل وقت |
| Bülbüller şarkı söylerdi hani, en yüksekteki dalında... | Open Subtitles | * في أعلى غصن من الشجرة، بلبل كان يغني * |
| Geceleri uyumam için annem bana şarkı söylerdi. | Open Subtitles | أمي إعتادت أن تغنى لي لكي أنام أُناء الليل |
| - Başkası olsa incinirdi. - Daha akıllı biri olsa daha az şarkı söylerdi. | Open Subtitles | . أى رجل فقير سيجرح . و رجل زكى يغنى أغانى قليلة |
| Biz çocukken, annem üzgün olduğumuzda bize şarkı söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنا أطفالاً أمنا كانت تغني أغنية عندما نكون حزينين |
| Ben 5. sınıftayken bir kız şarkı söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت في الصف الخامس كانت هناك فتاة تغني هذه الأغنية |
| Kafasına kurdele takardı, ve hep şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كانت ترتدي شريط في شعرها... و كانت تغني دائما |
| Burada şarkı söylerdi. Senin yaşlarındaydım. | Open Subtitles | لقد إعتادت تغني هنا وكنت أنا بمثل عمرك |
| Burada şarkı söylerdi. Senin yaşlarındaydım. | Open Subtitles | لقد كانت تغني هنا وكنت أنا بمثل عمرك |
| Kalp atışlarım şarkı söylerdi. | Open Subtitles | ونبضات قلبي إعتادت أن تغني أيضاً |
| Arka bahçede şarkı söylerdi ve ben de dinlerdim. | Open Subtitles | كانت تغني في الفناء وأجلس لسماعها |
| - Kabus falan görsem bana şarkı söylerdi. | Open Subtitles | عندما تراودني كوابيس أو ما شابة، أعتاد أن يغني إليّ. |
| Küçüklüğümde beni yatırırken şarkı söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة، اعتاد هو أن يغني لي في وقت النوم |
| Ben çocukken babam bana sürekli şarkı söylerdi. | Open Subtitles | والدي إعتاد أن يغني حينما كنت صغيراً |
| Eskiden gülerdi, bütün gün şarkı söylerdi. Artık hiçbiri yok. | Open Subtitles | لقد كان يضحك ويغني طوال اليوم. |
| Ve Michael Buble gibi şarkı söylerdi. | Open Subtitles | ويغني مثل "مايكل بوبليه" |
| Sadece benim için şarkı söylerdi. | Open Subtitles | فقط غنت لي أنا. |
| Bülbüller şarkı söylerdi hani, en yüksekteki dalında... | Open Subtitles | * في أعلى غصن من الشجرة، بلبل كان يغني * |
| Bazı geceler uyuyana dek bana şarkı söylerdi. | Open Subtitles | فى بعض الليالى, تغنى لى لكى أنام |
| Justin, bir çok araba seyahatlerimizde, arka koltukta şarkı söylerdi ve ben de ona susmasını söylerdim çünkü hiç bir zaman durmazdı. | Open Subtitles | جاستن، فى كثير من الأحيان، قد يغنى فى السيارة. وأقول له أن يصمت. |