"şartım var" - Translation from Turkish to Arabic

• لدي شرط
• بشرط
• لديّ شرط
• بشرطٍ
• هنالك شرط
• تحت شرط
• شرطاً

Tamam, işini geri alabilir ama bir şartım var.
حسناً، يمكنه استعادة وظيفته مرة أخرى ولكن لدي شرط واحد

"Yalnız, dedim, bir şartım var. Ne dersem yapacaksınız."
فأضفت، "لكن لدي شرط واحد ، أن تقبلوا كل ما أقوله لكم."

Eğer benim yapmamı istiyorsan, bir tek şartım var.
لدي شرط واحد إذا أردتني أن أفعلها بنفسي

Tek bir şartım var... sattığın her ceset başına bir pound istiyorum.
بشرط واحد أنا أريد جنيهًا واحدًا لكل جثة تبيعها

Anlaştık ama bir şartım var. Para hazır oluncaya kadar bir içki içeceğiz.
اتفقنا بشرط واحد ابقي وتناولي مشروب لنحتفل

Kendimi kodese tıktıracağım. Ama bir şartım var.
أريد أن أسلّم نفسي و لكن لديّ شرط واحد

Ama bir şartım var. Masum insanlar ölmeyecek.
لكن بشرطٍ واحد؛ ممنوع قتل الأبرياء

Bekle biraz. Fotoğrafı sana vereceğim. Ama bir şartım var.
انتظر لحظه سأعطيك اياها لدي شرط

Ama tek bir şartım var ve bu pazarlık konusu olamaz.
لكن لدي شرط وحيد و هو غير قابل للمفاوضة

Bir şey söylemeden önce bir şartım var.
لدي شرط واحد قبل أنا أقول أي شيء

Bu evliliği onaylıyorum. Yüzün Jackie Shroff'a benziyor ama bir şartım var.
أنا أقبل بهذا الزواج لكن لدي شرط

Pekala, emeklerimin meyvelerini size göstermeden önce bir şartım var.
لدي شرط قبل أن أعرض منتجاتي

- Bir şartım var.
انتظري لدي شرط واحد

Ama bir şartım var.
لكن ، لدي شرط واحد؟

Bir şartım var ama! Bu yolculukta büyükbaban da yanında olacak.
بشرط واحد، أن تأخذ جدّك معك في هذه الرحلة

Tamam, seninle konuşacağım ama bir şartım var.
حسناً، سأتحدث معك لكن بشرط واحد

Bir şartım var, emirleri benden alacaksın.
بشرط مع ذلك أنت ستستلم الأوامر مني

Babana geleceğimi söyle. Yalnız bir şartım var.
أخبري أبيك أنني سآتي، بشرط واحد.

- Bir şartla. Evet, bu sefer benim bir şartım var.
على شرطٍ واحد نعم، لديّ شرط هذه المرّة

Ama bir şartım var.
و لكن بشرطٍ واحد

Tek bir şartım var.
ولكن هنالك شرط واحد

Ama bir şartım var. Biri kardeşime yeni bir motosiklet alacak.
تحت شرط واحد ، احد من اصدقائك سوف يعطي اخي دراجة جديدة

Bir şartım var.
لديّه شرطاً واحِداً.