"şartlarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • شروط
        
    • شروطك
        
    • شروطه
        
    • بنود
        
    • الشروط
        
    • بشروط
        
    • ظروف
        
    • بشروطك
        
    • متطلبات
        
    • لشروط
        
    • تعد إلى
        
    İlk adım, tartışmanın şartlarını genişletmek ya bu ya şu ikilem çerçevesinden uzaklaştırmak. TED الخطوة الأولى هي توسيع شروط النقاش بعيدًا عن إطار إما هذا أو ذاك.
    Bunun savaştan kaçınmak adına son şansı olabileceğinden endişe duyan Khrushchev, Moskova Radyosu ile acilen Kennedy'nin şartlarını kabul ettiği mesajını gönderdi. Open Subtitles متخوفًا من أن تكون هذه اخر فرصة لتجنب الحرب، سارع خروشوف بارسال رسالة إلى راديو موسكو يبدي فيها موافقته على شروط كينيدي
    Eğer bunun üstesinden gelebilirsen o zaman anlaşmamızın şartlarını konuşabiliriz. Open Subtitles واذا نجحت في هذا نستطع ان نتحدث بخصوص شروط اتفاقنا
    Senatör Amidala'nın şartlarını memnuniyetle kabul edecektir. Open Subtitles ليس لدي ادني شك فى ان السيناتور امادالا سوف توافق بكل سرور علي شروطك
    Dün gece senin yanına gittiğini ve eğer şartlarını kabul etmezsen seni ifşa edeceğinden haberim var. Open Subtitles اعلم انه ذهب اليك الليلة الماضية وكان يريد فضحك ان لم توافق على شروطه انت مجنون
    8 Ocak'ta Ruslar teslimiyet şartlarını önerdiler: Open Subtitles فى الثامن من يناير، عرض : الروس بنود الأستسلام
    Mali anlaşmamızın tam şartlarını... Open Subtitles ماذا؟ كلا، أريد أن أطلعكم على الشروط الدقيقة للاتفاقية المالية
    Burroughs'un şartlarını kabul edeceğim ama The Paradise'ı da korumam lazım. Open Subtitles إذن سوف أوافق على شروط بوروز لكن احتاج شيئا يحمي الفردوس
    Ortalama bir telefonda bulunan popüler uygulamaların şartlarını okumaya koyulduk. TED بدأنا في قراءة شروط التطبيقات الشائعة على الهاتف العادي.
    Git üstünü değiş. Tahliye şartlarını açıklayacağım. Gel buraya. Open Subtitles أذهب لتبديل ملابسك ، وسأوضح لك شروط الأفراج عنك تعال هنا
    Kennedy'nin şartlarını kabule giden son şeydi Kennedy, Küba'ya bir saldırı olmayacağının garantisini vermeye razı gelecek fakat Sovyetler Birliği Küba'dan tüm taarruz silahlarını geri çekmeliydi. Open Subtitles إلى قرار قبول شروط كينيدي والتي أبدى موافقته من خلالها على ضمان عدم الهجوم على كوبا
    - Hiç bir yere gidemezsin. Serbestlik şartlarını ihlal ettin. Open Subtitles لا لن تذهبي ، لقد خالفتِ شروط إطلاق السراح ، أنتِ تحت وصايتي
    Belki de anlaşmanın şartlarını hatırlamıyorsun. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنت لا تَتذكّرُ شروط مستوطنتِنا.
    Müttefikler barış şartlarını dikte ettirmek için Pariste toplandılar. Open Subtitles وتجمّع الحلفاء في باريس لإملاء شروط السلام
    şartlarını kabul ettiğimizi varsayarsak ne çeşit bir anlaşma olacak? Open Subtitles إفتراضاً ، أننا وافقنا على شروطك ما نوع الإتفاق الذي تبحث عنه ؟
    Ve 50 tane mermi. - Ya şartlarını kabul etmezlerse? Open Subtitles و 50 طلقة ذخيرة - ماذا لو أبوا أن يلبوا شروطك ؟
    şartlarını kabul ediyorum. Open Subtitles أنا مستعد للاتفاق وسأوافق على شروطك
    O zaman bağımlılığına ilişkin şartlarını açıkladı mı sana? Open Subtitles حسناً إذاً انه أوضح شروطه بأن تحترم مرافقتك
    Kesinlikle. Bunun doğru olup olmadığını ve ve vasiyetnamenin şartlarını öğren. Open Subtitles ما اذا كانت حقيقية , و ما كانت بنود الوصية
    Belli şartlar altında teslim olma şartlarını tartışmaya... Open Subtitles انا جاهز لمناقشة الاستسلام بظل الشروط التالية
    Hunların şartlarını kabul ettiysem bunu sadece onları oyalamak için yaptım. Open Subtitles لما قبلت بشروط الهون، كانت الوسيله الوحيده لمماطلتهم.
    Yani gerçek dünya şartlarını hesaplamak için sayıları düzenlemen lazım. Open Subtitles النقطة، لديك لضبط الأرقام الخاصة بك لحساب ظروف العالم الحقيقي.
    şartlarını duyduk. Her türlü övgüyü fazlasıyla hakediyorsunuz Melikem. Open Subtitles لقد سمعنا بشروطك فعلاً أنك جديرة بالمديح يا حضرة الامبراطورة
    Diğer salonlar güvenlik şartlarını karşılıyor, otelinizin karşısındaki İşçi Sendikası Salonu gibi. Open Subtitles الصالات الأخرى يتوفر بها متطلبات الأمان مثل صالة إتحاد المستخدمين المواجهه لفندقك
    Anlaşmanın şartlarını ihlal etmenden bahsediyorum. Open Subtitles انا اتحدث عن أنتهاكك لشروط التسوية الخاصة بك
    Fiona gece eve gelmemiş. Tahliyesinin şartlarını ihlal etti. Open Subtitles (فيونا)، لم تعد إلى المنزل لقد قامت بانتهاك حظر التجوّل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more