Bak, bugün bahar tatilinin ilk günü. Kampüs hayalet şehir gibi. | Open Subtitles | إنّه أول يوم في عطلة الربيع، والحرم الجامعي مثل مدينة أشباح. |
Hayat bir şehir gibi, katmanlara ayrılmış. | Open Subtitles | الحياة مثل مدينة تتألّف من طبقات. |
Tanrım, taşı toprağı altın bir şehir gibi! | Open Subtitles | الله، هو مثل مدينة مهدت بالذهب! |
huysuz kıç'ın yaşadığı şehir gibi değil. | Open Subtitles | ليست مثل المدينة التي يعيش فيها كثير التذمر ذاك. |
Geldiğimiz şehir gibi görünmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن تصبح ... مثل المدينة التي جئنا منها |
Burası güzel. Küçük bir şehir gibi. | Open Subtitles | المكان جميل هنا إنها تبدو كمدينة صغيرة |
Hayalet şehir gibi. Onları kandırdık. | Open Subtitles | تبدو كمدينة أشباح |
Ne yani, şehir gibi bir yer mi? | Open Subtitles | ماذا؟ ، مثل مدينة من نوع ما؟ |
Hayalet bir şehir gibi. | Open Subtitles | إنها مثل مدينة الأشباح |
Hayalet şehir gibi. | Open Subtitles | إنها مثل مدينة أشباح |
Daha çok ufak bir şehir gibi. | Open Subtitles | ومن أكثر مثل مدينة صغيرة. |
- Koca bir şehir gibi. | Open Subtitles | إنها مثل مدينة |
Bizim bildiğimiz Bağdat, şimdiki bomba harabesi şehir gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لا تبدو "بغداد" حينها مثل المدينة المدمّرة بالحروب الآن |
Hayalet şehir gibi burası. | Open Subtitles | هذا المكان كمدينة الاشباح |