"şehvet" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشهوة
        
    • الرغبة
        
    • شهوة
        
    • بالشهوة
        
    • الشهوانية
        
    • إنجذاب
        
    • شهوانية
        
    • والشهوة
        
    • لاست
        
    • عاطفيّة
        
    • فاسقة
        
    • شغف
        
    • شهوانياً
        
    • الجسدية
        
    • الشهوه
        
    Bu mücadele; ahlâksızlığa, günaha, cazibeye, şehvet ve aç gözlülüğe karşı bir mücadeledir. TED هو صراع مع النفس، نضال ضد السوء والخطيئة والاغراء و الشهوة و الجشع.
    Bu akşam 10'da. şehvet, kışkırtma ve cinayet üzerine bir hikâye. Open Subtitles الّليلة في تمام العاشرة حكايةُُ عن الشهوة و الإغواء و القتل
    şehvet vardır, ki bu sadece seks yapma isteğidir. TED هناك الشهوة ، وهي مجرد الرغبة في ممارسة الجنس.
    Eğer iktidar için şehvet tatmin die daha kaç erkek göreceğiz? Open Subtitles كم عدد الرجال أكثر سترى يموت لإرضاء شهوة للحصول على السلطة؟
    İkinci halka şehvet suçluları içindir, şiddetli bir fırtınayla savrulurlar. Open Subtitles الدائرة الثانية لإولائك المذنبون بالشهوة الذين طاروا وسط عاصفة عنيفة
    O, doğuştan günahkar. şehvet kalbini kemiriyor. Open Subtitles لقد ولد خاطئا بطبيعته و الشهوة تأكل قلبه
    şehvet ve açgözlülük, ahlak ve terbiyenin yerini aldı Open Subtitles الشهوة و الطمع حلّت مكان اللباقة و الأخلاق
    Tamam. Ne yazık ki içine giren şey şehvet. Open Subtitles حسناً، لسوء الحظ إنَّ ماقد أصابكِ هو الشهوة
    Birden fazla kadınla evlenmeye yönelten şey iman idi şehvet değildi. Open Subtitles فكان ذلك من واقع الإيمان لا الشهوة هو الذى ألهم الرجال لإتخاذ أكثر من زوجة
    şehvet, umutsuzluk ve delilikle savaşamayız ama büyüyle savaşabiliriz. Open Subtitles الشهوة ، و اليأس ، و الجنون لا يمكننا أن نحاربهم لكن يمكننا أن نحارب السحر
    Aşk tanrıçası, şehvet Tanrıçası bu laneti ters çevirmeliyiz. Open Subtitles إلهة الضوء إلهة الرغبة أبطال هذه التعويذة البشعه هو أمر مؤكد
    Dağları, okyanusları ve hatta zamanı aşan şehvet ve enerjinin dönemi. Open Subtitles ،وقتاً من الرغبة والطاقة منطلقاً عبر الجبال والمحيطات والزمان
    şehvet ise almak sonra daha çok almaktır. Open Subtitles الرغبة هي أن تأخذ وبعد ذلك تريد أن تأخذ المزيد
    - O halde niye "şehvet" dedin? - Kötü anlamda söylemedim. Open Subtitles اذن ، لماذا قلتى شهوة الكلمة بدت اسوأ مما عنيتها
    Kurmak yıllar sürüyor, bozmaksa birkaç dakika, hep şehvet uğruna. Open Subtitles سنوات للبناء و لحظات للافساد و كل هذا من اجل شهوة
    şehvet ve öfkeyi, bana ve çocuklara sakla. Open Subtitles إحتفظ بالشهوة و الغضب لأجلي و لأجل الأولاد
    Şimdi direk olarak oyuncuların şehvet düşkünlüğü seçeneklerine geçelim. Open Subtitles دعونا نتقدم إلى قائمة الخيارات الشهوانية للاعب
    şehvet olsaydı sinirli olurdum sinirli olsaydın saçma sapan konuşurdum saçma sapan konuşmadığıma göre de şehvet yok. Open Subtitles إذا كان هناك إنجذاب سأكون متوتراً و إذا كنت متوتراً فسوف أثرثر و أنا بالتأكيد لا أثرثر و هذا يعني أنه لا يوجد إنجذاب
    Gittiğin süre içinde sende olmayan şehvet düşkünlüğü artmış. Open Subtitles أرى أنّــكِ في الوقت الذي لم تكوني موجودة بهِ، أنتِ حصلتي على شهوانية لم تكُن لديكِ
    Müşterilere arzu ettiklerini veriyor açgözlülük, şehvet, intikam Open Subtitles والتي لديها زبائن يرغبون في أشياء مثل الجشع والشهوة والإنتقام
    Dün gece Major'ın ordudan arkadaşıyla maskaralık yapıyordum ve bu yüzden konuşmaya hakkım yok ama şehvet Kalesi mi? Open Subtitles كنت أعبث مع زميل (مايجور) في الجيش ،ليلة أمس لذا لم يتسنَ لي الوقت للكلام لكن بحقكما، (فورت لاست
    Boynundaki morluklara bakılırsa, bir şehvet cinayetine benziyor. Open Subtitles نظراً للطريقة التي خُنقت بها ورُضّت، فقد بدا أنّها جريمة عاطفيّة.
    Bu zevklerin şehvet düşkünlüğü mutsuz ruhuma bir mola olur... Open Subtitles رؤى فاسقة لهذه المتع خذ مثل هذه القبضة... على روحي الحزينة...
    Kısacık bir şehvet anı için tüm sorumluluklarını unutuveriyor. Open Subtitles فللحظة شغف قصيرة قامت بالتخلي عن كل مسؤولياتها
    Bana sorarsan, tam bir şehvet düşünüdür o. Open Subtitles لو سألتني، فقد كان دائماً شهوانياً
    Bu yüzden şehvet ve cinsel ihtiyaç karşılama aracı gibi görülerek hafife alınmamalı ya da ahlaksızca davranılmamalıdır. Open Subtitles ولذا من غير المتاح لاي شخص بان يدخلها باستخفاف او بشكل طائش لارضاء رغبات وشهوات الانسان الجسدية.
    "Ben de sarhoşum. şehvet sarhoşuyum." Open Subtitles أنا ثمل أيضاً من الشهوه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more