| Şekerlemeler hayatımdaki en önemli şeyler oldular. | Open Subtitles | لا اقدر على استيعاب ذلك. الحلويات كانت الشيء الوحيد المتأكد بصنعها |
| Oradan çıkan tek şey paketlenmiş ve etiketlenmiş Şekerlemeler. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يخرج من المصنع هو الحلويات مغلفة ومكتوب عليها العناوين |
| Şekerlemeler babamla geçirdiğim kampları hatırlatıyor. | Open Subtitles | تذكّرني حلوى الخطمي بالتخييم مع والدي. كنتُ أستطيع تناولها طوال الليل. |
| Şekerlemeler babamla geçirdiğim kampları hatırlatıyor. Bütün gece yiyebilirdim. | Open Subtitles | حلوى الخطمي تذكرني بأوقات التخييم مع والدي كنت أتناولهم طوال الليل |
| Şekerlemeler içinde alış veriş yapmak gibi. | Open Subtitles | كأني اتسوق في مارشميلو |
| Ya da küçük Şekerlemeler hakkında ne düşündüğünü bilmeden. | Open Subtitles | أو مشاعره حول المارشميلو الصغيره |
| Şekerlemeler, bonbonlar, nugatlar, karameller, badem ezmesi, Şekerlemeler, tamam mı? | Open Subtitles | سكاكر و حلوى و مكسرات و كرملة و جوز و لوز موافق؟ |
| İçimden gelen şekerlemeyi yaparım ve şimdi içim berbat. O yüzden Şekerlemeler de berbat. | Open Subtitles | أنا أصنع الحلوي التي أشعر إنني أحبها ولكني أشعر بشعور سيء لذلك الحلويات أصبحت سيئة |
| Bunları yaptım. Bunlar böğürtlenli Şekerlemeler. | Open Subtitles | صنعت هذه القطع من الحلويات التوت والكرز |
| Mike'ın çiçekler ve Şekerlemeler için nutukları... | Open Subtitles | مايك حساس تجاه الأزهار و الحلويات |
| # Ekşi Şekerlemeler yiyip Kola içerken # | Open Subtitles | ♪ وأتناول الحلويات والمشروبات الغازية |
| - Şekerlemeler,sör. | Open Subtitles | الحلويات يا سيدى |
| Şekerlemeler için. | Open Subtitles | من أجل الحلويات |
| Şekerlemeler içinde alış veriş yapmak gibi. Barney'in terzisi nasıl? | Open Subtitles | كأني اتسوق في مارشميلو |
| Sadece ufak pembe Şekerlemeler mi, bayım? | Open Subtitles | فقط المارشميلو الوردي؟ |
| Şekerlemeler? | Open Subtitles | ! سكاكر.. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 