"şekilde bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • النوع من
        
    • بأي شكل
        
    • تمكن من من
        
    O şekilde bir bağlantı kurmayı istemenin ne demek olduğunu bilirim. Open Subtitles أنا أعرف بالضبط معنى أنْ يريد أحدهم ذلك النوع من الإرتباط
    Bu şekilde bir araya getirilip barıştırılıyorlar ve bu oldukça dikkate değerdi. TED تربوا جميعاً على هذا النوع من التعايش والتلائم. وأجد هذا أمراً رائعاً يلفت الأنظار.
    Bu şekilde bir radikal şeffaflık artık giderek artıyor ve hayatınızı etkiliyecek. TED هذا النوع من الشفافية المطلقة سيتغلغل في حياتك وسوق يقوم بالتأثير على نواحي حياتك.
    Yani, bir şekilde bir şey sizi üzer ya da mutsuz ederse koca kıça benzer ağzınızı gelip bana açmayın çünkü işim olmaz. Open Subtitles لذا فلو أزعجكم أو أحزنكم شيء ما بأي شكل فلا تسبوني ، فلن أنتبه لهذا الهراء والآن تحركوا
    Bir şekilde bir kavı serbest bıraktı. Open Subtitles ..لقد تمكن من من ضرب بعض الصوف
    Bu şekilde bir uyarıyla seni öldürmediği için şanslısın. Open Subtitles بذلك النوع من الإنتباه أنت محظوظة إنها لم تقتله
    Aslında, o şekilde bir muhabir değil. Tamam, gelince beni arasın. Open Subtitles كلا, إنه ليست من ذلك النوع من المراسلين حسناً, إجعله يتصل بى
    Bu şekilde bir karar eskiden kolaydı,.. ...ama sadece kendim için yapardım. Open Subtitles هذا النوع من القرارات يفترض أن يكون سهلا و لكن قبل ذلك كنت فقط أقوم بها لنفسي
    Ama bu şekilde bir hücum gerçekleştirmek için topu dağıtıp, sonrasında savunmaya dönebilecek güçlü bir oyun kurucuya ihtiyacımız var. Open Subtitles ولكن بخصوص هذا النوع من المخالفات سوف نحتاج الي لاعب قوي يمكنه يخطف الكره ونرجه مره اخري للخطه دي
    O şekilde bir insanın yanında olmaması daha iyi zaten. Open Subtitles على أية حال ، إنها لا تحتاج ذلك النوع من الطاقة حولها
    Bu şekilde bir orta okul öğrencisi dünyanın hiçbir yerinde yok. Open Subtitles . هذا النوع من طلاب المدرسة المتوسطة غير موجود بالعالم
    Dürüst olmak gerekirse, odamız olsaydı, bence Bayan Japp bu şekilde bir uyuma düzenine can atardı. Open Subtitles لأكون صادقا, اعتقد ان زوجتى قد تقفز من هذا النوع من ترتيبات النوم
    Kimse, bu şekilde bir utanç duymamalı. Open Subtitles لا أحد يجب عليه الشعور بهذا النوع من الخزي
    Biliyorsunuzdur, insanlar bu şekilde bir mimariyi bilgisayar üzerinde tasarladığımızı düşünürler, ama ben aslında çok fazla el çizimi kullanıyorum çünkü el çizimlerindeki rastlantısallıklar hoşuma gidiyor. TED أتعلمون، يعتقد الناس أحيانًأ أننا نستخدم الحاسوب لتصميم هذا النوع من المعمار. ولكن في الحقيقة أنا أستخدم الرسم اليدوي كثيًراً، لأني أحب العشوائية الموجودة في الرسم اليدوي.
    Ne yazık ki, bu şekilde bir reaksiyon oluşmasına neden olacak miktarda aldığı tek ilaç sefalosporin. Open Subtitles .. لسوء الحظ أن الدواء الوحيد الذي تناولته بما يكفي "ليسبب هذا النوع من الحساسية هو "سيفالوسبورين
    Japonya'da da aynı şekilde bir çok tuvaletimiz var. Open Subtitles لدينا الكثير من نفس النوع من هذا المرحاض في اليابان. ماما ،
    Bu şekilde bir ilişkimiz olmak zorunda. Open Subtitles نحن ستكون لدينا هذا النوع من العلاقة.
    Hayır. Çünkü evlisin ve seninle hiçbir şekilde bir ilişkim olamaz. Open Subtitles لا , لأنك رجل متزوج ولن أشاركك في هذا بأي شكل من الأشكال
    Çünkü biz hiç bir şekilde bir kurbanın derisinin yüzülürken ölü ya da diri olmasını teyit etmeyiz. Open Subtitles لأننا لسنا مقررين بأي شكل لو كانت الضحية حية أو ميتة عندما سلخت حتى النخاع
    Bir şey daha var ve önemli solistim hiçbir şekilde bir anlaşma imzalayamaz. Open Subtitles شيء اخر وهذا هام. هناك شيء أخر مغني الرئيسي لا يمكنه التعامل معه بأي شكل
    Bir şekilde bir kavı serbest bıraktı. Open Subtitles ..لقد تمكن من من ضرب بعض الصوف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more