"şekilde yaşayamam" - Translation from Turkish to Arabic

    • العيش هكذا
        
    • أعيش هكذا
        
    • الحياة هكذا
        
    • أستطيع العيش كهذا
        
    • بالعيش هكذا
        
    Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لا يمكننى العيش هكذا أنت تعرفين منذ البداية
    Bu şekilde yaşayamam, sürekli aynı rutinin içinde. Open Subtitles لا يمكننى العيش هكذا نفس الروتين مراراً و تكراراً
    Yiyecek hiçbir şey bulamadım. Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لم أجد أي شيئاً آكله لا يمكنني العيش هكذا
    Benim için de öyle. Marge, bu şekilde yaşayamam. Yumurta kabuklarının etrafında yürümükten yoruldum. Open Subtitles انه بالنسبة لي، لا يمكنني أن أعيش هكذا لقد تعبت من السير على قشور البيض
    Paraya ihtiyacım var böylelikle seninle olabileceğim çünkü bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles أحتاج للمال حتى أكون معك، لا يمكننى الحياة هكذا
    Yapamam. Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles أنا لا أستطيع أنا لا أقدر على العيش هكذا
    Daha fazla bu şekilde yaşayamam beraber olmamızı istiyorum. Open Subtitles لم أعد أستطيع العيش هكذا وأريد أن نكون معاً
    Ama bu şekilde yaşayamam da. Open Subtitles وليس بمقدوري أيضًا العيش هكذا.
    Bunun eninde sonunda olacağını biliyordun. Ben bu şekilde yaşayamam! Open Subtitles لكنك عرفت بأنه سيحدث عاجلاً أم آجلاً، لا أستطيع العيش هكذا!
    Bu şekilde yaşayamam! Ne yapacağız? Open Subtitles لا يمكنني العيش هكذا ماذا سنفعل؟
    Alfred, bu şekilde yaşayamam ben! Open Subtitles لا يمكنني العيش هكذا يا الفريد
    Artık bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لا استطيع العيش هكذا بعد الآن.
    Bakın, bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles انظر لا استطيع مواصلة العيش هكذا
    Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لا أستطيع العيش هكذا.
    Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لا يمكننى العيش هكذا
    Onun için ölürüm ama onun için bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles أود أن أموت من أجله، ولكنني لن أعيش هكذا بالنسبة له أود أن أموت من أجله، ولكنني لن أعيش هكذا بالنسبة له
    Bu şekilde yaşayamam hayatımızın her an sona erebileceğini ve buna karşı çıkamayacağımızı bilirken. Open Subtitles لا أستطيع أن أعيش هكذا مع علمي بأن حياتنا يمكن أن تنتهي في أي ثانية، وليس لدينا أي دخل في ذلك
    Paraya ihtiyacım var böylelikle seninle olabileceğim çünkü bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles أحتاج للمال حتى أكون معك، لا يمكننى الحياة هكذا
    Bu şekilde yaşayamam ama hayatımı onsuz da düşünemiyorum. Open Subtitles ولن استطيع الحياة هكذا ولكني لا أستطيع تخيل حياتي بدونه أيضاً أنتِ تحبينه كثيراً
    Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles -أنا لا أستطيع العيش كهذا -فقط أعطي ريد المزيد من الوقت
    Ben bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لا أستطيع الإستمرار بالعيش هكذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more