Aynı sebepten dolayı, o taşları şekillendirmek ve cilalamak için yıllarını harcamıştı. | Open Subtitles | كان هذا نفس السبب الذى جعله يقضى اعوامه فى تشكيل الصخور |
Taşları şekillendirmek ve cilalamak için. | Open Subtitles | أنها تسمى بطانية صخور أنها تستخدم فى تشكيل و تلميع الصخور |
Sen şeyler şekilde yeniden şekillendirmek için başıboş olacak, hayallerinizdeki bir dünya yaratmak için. | Open Subtitles | سيكون لديك العنان لإعادة تشكيل الامور كما هي لصنع عالم من أحلامك |
İnsanoğlu gezegende yaşayalı beri dünyamızı şekillendirmek konusunda hiçbir şey buzdan daha etkili olmadı. | Open Subtitles | منذ وجود البشر على الكوكب كان الجليد الأكثر تأثيراً في تشكيل عالمنا |
Ne açıdan farklılar, ve Çin'in geleceğini ya da tüm dünyayı şekillendirmek için yapacakları değişiklikler ne? | TED | كم هم مختلفون، وما هي الاختلافات التى سيحدثوها لتشكيل مستقبل الصين، أو عموما، في العالم؟ |
Çekirdeğin yaptığı, yaşam için önem arz eden tek şey gezegeni şekillendirmek değil. | Open Subtitles | لكن الأكثر أهمية للحياة، يقوم اللب بما هو أكثر من تشكيل الأرض. |
Kasanın nerede olduğunu söylemezsen yüzünü baştan şekillendirmek zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | والآن إذا لم تخبريني بمكان الخزينة فربما يغريني إعادة تشكيل وجهك. |
şekillendirmek İçin Bu Güç Kullanılıyor Olsaydı.. | Open Subtitles | لو انك استخدمت تلك القوة في تشكيل المستقبل |
Şöyle diyelim, dünyayı yeniden şekillendirmek isteyen bazı kesimler var. | Open Subtitles | دعنا نقل أنّ هناك بعض الأطراف التي ستدفع أيّ شيءٍ لإعادة تشكيل العالم. |
Dünyayı yeniden şekillendirmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتود إعادة تشكيل العالم؟ .حاول إعادة تشكيل التاريخ |
Politikayı yeniden şekillendirerek, hükümeti tekrar şekillendirmek aradığımız cevap, insanları gelişmiş ülkelerin bizim gibi insalara dayattığı hazır bir formüle göre tekrar şekillendirmek değil. | TED | إعادة تشكيل الحكومة عن طريق إعادة تشكيل السياسة نفسها هذا هو الحل، و ليس إعادة تشكيل الناس على أساس معادلة مكتوبه مسبقا يحاول العالم المتقدم، بلا جدوى ان يطبقها على أناس أمثالنا. |
Amaç bilinç altını şekillendirmek, sana tuzak kurmaktır. | Open Subtitles | فهي في انتظار تشكيل قناعاتك، لتصوغك على طريقتها... |
Britanya'daki Endüstri Devrimi ülkeyi yeniden şekillendirmek üzereydi. | Open Subtitles | أوشكت الثورة الصناعية في بريطانيا" على إعادة تشكيل البلاد" |
Bunun yerine, otoriter bir ideoloji olarak İslamcılık yükselişte. Oldukça sert, oldukça Batı karşıtı, ve toplumu ütopik bir öngörü temelinde şekillendirmek istiyor. | TED | وفي هكذا حالات .. ما يحدث هو ان "الاسلاموية" تنمو كأيديولوجيا استبدادية وهي ايديلوجيا حادة .. وهي معادية للغرب وهي تريد ان تعيد تشكيل المجتمع بفكر " مثالي جداً " |
Yeniden şekillendirmek mi yok etmek mi? | Open Subtitles | إعادة تشكيل أم تدمير ؟ |
Geleceği şekillendirmek. | Open Subtitles | تشكيل المستقبل |
Bu teknoloji, bireyin yaşam yolunu belirlemek ve kendini şekillendirmek için bireyselliği güçlendiren bir teknolojidir. | TED | إنها تكنولوجيا تمكن الفرد من تحديد مسار حياته بذاته. لتشكيل ذاته. |