"şeklindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • على شكل
        
    • على هيئة
        
    • شابيد
        
    • التي شكلها
        
    • شكل غلاف لجهاز
        
    Gülen surat şeklindeki bir adadan daha eğlenceli ne olabilir ki? Open Subtitles مهلا، ما أكثر مرحا من جزيرة على شكل وجه مبتسم كبير
    Kuzenim dünyanın en romantik kuş yuvası şeklindeki posta kutularını yapıyor. Open Subtitles أبن عمي يصنع أروع صناديق البريد التي على شكل قفص العصافير
    Ayırt edici bir yapısı vardı, Bu sekiz şeklindeki boğumlar. Open Subtitles كان لديه نمط مميّز، هذه الدرنات على شكل الرقم الثّمانية.
    Kase şeklindeki fenerimizi yakıyordu şimdi hatırladım. Open Subtitles لقد أضاءت شعلتنا التى على هيئة الكأس المقدّسة
    Ama bildiğim bir şey var, o da Eyaletler Arası Karayolu'na girmeli ve sırf Haley Elvis şeklindeki sandviçleri görebilsin diye ara yola sapmamalıydık. Open Subtitles لكن الذي أعرفه أننا سنعلق بالطريق السريع ولن نستطيع أن نرجع تستطيع هايلي أن ترى ساندويش شابيد لايك ألفيس
    - Bir de armut şeklindeki insanlardan. Open Subtitles والناس التي شكلها كالإجاص
    Bu cep telefonu şeklindeki bir kutu, içinde hareket ettirebildiğimiz demir bir ağırlık var. Ve neresinin ağır olduğunu hissedebilirsiniz. TED انه على شكل غلاف لجهاز محمول ولديه كتلة حديدية في داخله تتحرك ويمكنك ان تشعر بوزنها
    Dondurma külahı şeklindeki büyük şeyler görüyor musunuz? TED هل ترون تلك الأشياء على شكل مخروط مثلجات؟
    Örneğin ilk metinde, kavanoz şeklindeki işaret ardı ardına kullanılmış. TED هكذا على سبيل المثال ، النص الأول : هناك مضاعفة هذه العلامة على شكل جرة.
    Bunu bir tavandan sarkan, oyuncak ayı şeklindeki bir kalıbın üzerine sardık. TED وهكذا قمنا بلف هذه على شكل يشبه فقاعة، والتي هي على شكل دمية دب، والذي كان معلقا على السطح.
    Ve bir gün oraya gittiğimde çocuğunu kaybetmiş bir kadın yavru fok balığı şeklindeki bir robotla konuşuyordu. TED وفي يوم ما أتيت و كانت هناك امرأة فقدت ابنها تتكلم إلى إنسان آلي كان على شكل صغير فقمة.
    Gene, bu cep telefonu şeklindeki bir kutu. Ve bu şeklini değiştirebiliyor. TED انه مرة اخرى انه على شكل غلاف لجهاز محمول وهذا الغلاف يمكنه تغير شكله
    Bisikleti, kamp eşyaları, kalp şeklindeki kolyesi... ..herşey uyuyor. Open Subtitles دراجة هوائية، أدوات تخييم، قلادة على شكل قلب كل شيء مؤكد
    Burada, Şarbon Kalesi'nde, Kase şeklindeki feneri yakmanın tek bir cezası vardır. Open Subtitles يجب أن تنال عقاباً و هنا فى الجمرة الخبيثة هناك عقاب واحد لإضاءة الشعلة التى على هيئة الكأس المقدّسة
    Tek görebildiğim, tavuk şeklindeki dev kırmızı güneş. Open Subtitles لا أرى سوى تلك الشمس الحمراء العملاقة على هيئة دجاجة.
    Orak şeklindeki yıldız kümesini Görüyor musunuz? Open Subtitles أخبرونى هل ترون النجوم التى على هيئة محراث؟
    Ben de Elvis şeklindeki sandviçleri görmek istedim. Eminim ki hepimiz istedik. Open Subtitles أنا أيضا أريد أن أرى ساندويش شابيد لايك ألفيس أنا متأكدهـ أننا كلنا نرغب بذلك
    - Bir de armut şeklindeki insanlardan. Open Subtitles والناس التي شكلها كالإجاص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more