| Her neyse, sizinle, neredeyse çalışmak bir şerefti. | Open Subtitles | على كلّ حال، لقد كان شرفاً العمل تقريباً معكم |
| Ünlüler Kaldırımı'nda olmak bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرفاً لنا أن ننضم لرصيف المشاهير |
| Yaptıklarına teşekkür ediyorum. Seni tanımak bir şerefti. | Open Subtitles | "وأشكركَ على كلّ ما قمتَ به، قد كان شرفاً لي" |
| Burada olmak bir şerefti, çok teşekkür ederim. | TED | إنه لشرف أن أكون هنا، أشكركم جزيلا |
| Çalışmanı izlemek benim için şerefti. | Open Subtitles | إنه لشرف لي أن أشاهدك تعمل |
| Sizinle hizmet etmek, bir şerefti. | Open Subtitles | الخدمة معك كانت شرفًا لي. |
| Kesinlikle. Hanımefendi, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | بالطبع، ويا سيدتي، كان شرفاً لي |
| Seninle çalışmak benim için bir şerefti Örümcek Adam. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً لي يا رجل العنكبوت. |
| Hayır, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | كلاّ، لقد كان شرفاً لي |
| Aday gösterilmek bir şerefti. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً لأكون مرشحاً |
| Aileden birinin komünist partiye hizmet etmesi büyük şerefti. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً عظيماً بأن تملك فرد في العائلة (في خدمة الحزب (الشيوعي |
| Benim için bir onur ve şerefti. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً وامتيازاً |
| Sayın Başkan, benim için şerefti. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كان شرفاً لي. |
| Sayın Başkan, benim için şerefti. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كان شرفاً لي. |
| Benim için şerefti, meclis üyesi. | Open Subtitles | كان شرفاً لي حضرة المستشارة. |
| Sizinle hizmet etmek bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرفاً أن أخدم معك |
| Komuta verilmesi nice vakittir hak edilen bir şerefti. | Open Subtitles | -إنه لشرف مُستحق منذ زمن للقيادة |
| Seninle zaman geçirmek bir şerefti. | Open Subtitles | إنه لشرف كبير تقضية الوقت معك |
| Başkanım, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كان شرفًا لي |
| - Benim için bir şerefti. | Open Subtitles | - كان شرفًا لي. |