Federaller Irene'in daha fazla şey bildiğini düşünüyordu, ve hayatı tehlikedeydi. | Open Subtitles | اعتقد المحققان أن آيرين كانت تعرف أكثر مما كانت تظن تعرفه. وحياتها كانت فى خطر. |
Dürüst olursam, senin anlattığından daha çok şey bildiğini düşündüğüm oldu. | Open Subtitles | لأكونصادقةتماماً, كان هناك وقت عندما اعتقدت أنّك لربما تعرف أكثر مما تقول |
Dr. Knowles'la Eli Roosevelt cinayetleri hakkında çok şey bildiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنّهُ يدّعي بأن يعرف أموراً عديدة وفظيعة بشأنِ مقتل الطبيبة (نولز)و(إيلاي روزفلت). |
Dr. Knowles'la Eli Roosevelt cinayetleri hakkında çok şey bildiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنّهُ يدّعي بأن يعرف أموراً عديدة وفظيعة بشأنِ مقتل الطبيبة (نولز)و(إيلاي روزفلت). |
Bir adam var oldukça ilginç ama bir şey bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | كان لدى شخص غريب لكن لا اعتقد انه يعرف شئ |
- Bir şey bildiğini mi söyledi? | Open Subtitles | -هل قال بأنه يعرف شئ ؟ |
Biri onu çok şey bildiğini öğrenmiş olmalı. | Open Subtitles | كأنّ ثمة من اكتشف أنّها تعرف الكثير |
Onun Tommy'e karşı şahitlik yapması bile onun hakkında bir sürü şey bildiğini gösteriyor. | Open Subtitles | الحقيقة أنها كانت تريد أن تحصل له على عذر للغياب وهذا يعنى أنها من المحتمل . تعرف أكثر مما نعلم |
Film hakkında söylediğinden daha fazla şey bildiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنها تعرف أكثر عن الفيلم ـ أكثر مما تبوح به؟ ـ نعم، بكل تأكيد |
Bu konuda daha çok şey bildiğini hissediyorum. | Open Subtitles | ولديّ شعور بأنّها تعرف أكثر من ذلك |
Ve Carson, Barbra'nın çok şey bildiğini anladı ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وعندما إكتشف (كارسون) أنّ (باربرا) تعرف أكثر من اللازم، قام بقتلها. |
Sen söylediğinden daha fazla şey bildiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد... أنت تعتقد أنّها تعرف أكثر ممّا تُفصح به. |
Luthorcorp'u aldıktan sonra onun benden daha çok şey bildiğini gördüm. | Open Subtitles | بعد أن تحكّمت بـ(لوثركورب)، رأيت أنّها تعرف أكثر ممّا أعرف. |