"şey de tam olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالضبط ما
        
    • تحديدًا ما
        
    Teşekkür ederim, Kaptan. Duymayı istediğim şey de tam olarak buydu. Open Subtitles شكراً لك يا حضرة القبطان هذا بالضبط ما كنت بحاجة لسماعه
    Tamam? Yapmanızı istediğim şey de tam olarak bu, ama biraz değişik olarak. Birleştireceksiniz. TED وهذا بالضبط ما أريدكم ان تفعلوه ولكن بطريقة مختلفة قليلاً , ولكن بدمجها
    La Crosse Halk Kütüphanesi'nde bizleri ziyaret eden insanlara söylediğim şey de tam olarak bu. TED وهذا بالضبط ما أقوله للناس الذين يأتون لزيارتنا في مكتبة مدينة لاكروس العامة.
    Ama o kadına bir daha asla el sürmemenizi sağlayacak bir konumdayım ve yapacağım şey de tam olarak o olacak. Open Subtitles بلى, على أية حال, أنا في موضع يسمح لي بأن... أمنعك بأن تتعدّى على تلك المرأة... مجدداً, وهذا بالضبط ما سأفعله
    İşte benim kafamı karıştıran şey de tam olarak bu. Open Subtitles أجل ، هذا تحديدًا ما أربكني
    Gördün mü, düşmanın istediği şey de tam olarak bu böl ve fethet. Open Subtitles أرأيتَ، هذا بالضبط ما يبتغيه منتقمنا فرّق تسُد
    Senatonun istediği şey de tam olarak insanların kendi dertlerinden uzaklaşıp bizim düğünümüze odaklanmaları. Open Subtitles نعم، بالضبط ما يريده مجلس الشيوخ أن تأخذ عقول الناس بعيدا عن مشاكلهم الخاصة, حفل زفاف ضخم قديم.
    Eğer cücelerden bütün bir hayvanat bahçesi yapmamızı isterse, eğer araştırmamızın devamını garantileyecekse yapacağımız şey de tam olarak bu. Open Subtitles واذا كان يريد منّا أن نصنع له حديقة حيوانات كاملة فهذا بالضبط ما سنفعله له.. إذا كان هذا يضمن إستكمال بحثنا
    Çünkü Nazilerin yapmamızı istediği şey de tam olarak bu. Open Subtitles لأن هذا بالضبط ما يريدنا النازيين ان نفعله
    Sayın Yargıç, bizim istediğimiz şey de tam olarak bunu hızlandırmak. Open Subtitles سعادتك, جعل هذا سريعا هو بالضبط ما نطلبه
    Sayın Yargıç, bizim istediğimiz şey de tam olarak bunu hızlandırmak. Open Subtitles سعادتك, جعل هذا سريعا هو بالضبط ما نطلبه
    "Sevgili merhum arkadaşlarımın başına..." "...gelmesi gereken şey de tam olarak bu." Open Subtitles "وهو بالضبط ما يجب حدوثه لأصدقائي الأعزاء الراحلين"
    Sana sormak üzere olduğumuz şey de tam olarak bu. Open Subtitles هذا بالضبط ما نحن على وشك سؤالك عنه
    Yapmayı planladığımız şey de tam olarak bu. Ödüllendirilmiş çalışma. Open Subtitles .وهذا بالضبط ما نخطط لفعله سنقوم بالعمل
    Adaylığımı koyduğumda, Alabama'yı savunacağıma yemin ettim ve bu yemin üzerine halk beni seçti yapmaya niyetlendiğim şey de tam olarak bu. Open Subtitles تعهدت بالدفاع عن "ألاباما" في حملتي الانتخابية والناس انتخبوني بناءًا على ذلك العهد، وهذا بالضبط ما أنوي عمله.
    Benim yaptığım şey de tam olarak değil mi? Open Subtitles أليس هذا بالضبط ما أفعله؟
    Benim konuşmak istediğim şey de tam olarak bu. Open Subtitles هذا بالضبط ما أردت ذكره لكِ.
    Benim yapacağım şey de tam olarak bu. Open Subtitles و هذا بالضبط ما سأفعله
    İşte yapacağınız şey de tam olarak bu. Open Subtitles و هذا بالضبط ما ستفعلون
    Klaus'a gelince, o benim peşimden gelecek. İstediğim şey de tam olarak bu. Open Subtitles أما (كلاوس)، فسيطاردني أنا، وهذا تحديدًا ما أريده.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more