Gördün mü, düşmanın istediği şey de tam olarak bu böl ve fethet. | Open Subtitles | أرأيتَ، هذا بالضبط ما يبتغيه منتقمنا فرّق تسُد |
Çünkü Nazilerin yapmamızı istediği şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | لأن هذا بالضبط ما يريدنا النازيين ان نفعله |
Sana sormak üzere olduğumuz şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما نحن على وشك سؤالك عنه |
Tamam? Yapmanızı istediğim şey de tam olarak bu, ama biraz değişik olarak. Birleştireceksiniz. | TED | وهذا بالضبط ما أريدكم ان تفعلوه ولكن بطريقة مختلفة قليلاً , ولكن بدمجها |
La Crosse Halk Kütüphanesi'nde bizleri ziyaret eden insanlara söylediğim şey de tam olarak bu. | TED | وهذا بالضبط ما أقوله للناس الذين يأتون لزيارتنا في مكتبة مدينة لاكروس العامة. |
Bay Nightingale ölecek olursa korkarım ki yalvaracağınız şey ölüm olacak size bahşedilmeyecek olan şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | إذا مات السيد (عندليب)، أخشى أن الموت سيكون ما تتوسل إليه وسيكون هو بالضبط ما لن تحصل عليه. |
Benim konuşmak istediğim şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما أردت ذكره لكِ. |
Benim yapacağım şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | و هذا بالضبط ما سأفعله |
İşte yapacağınız şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | و هذا بالضبط ما ستفعلون |
- Bahsettiğim şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما أريد قوله |
- ...yapmanı istediğim şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | - هذا بالضبط ما أريدك أن تفعله. - نعم. |
Yapmayı planladığımız şey de tam olarak bu. Ödüllendirilmiş çalışma. | Open Subtitles | .وهذا بالضبط ما نخطط لفعله سنقوم بالعمل |
Adaylığımı koyduğumda, Alabama'yı savunacağıma yemin ettim ve bu yemin üzerine halk beni seçti yapmaya niyetlendiğim şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | تعهدت بالدفاع عن "ألاباما" في حملتي الانتخابية والناس انتخبوني بناءًا على ذلك العهد، وهذا بالضبط ما أنوي عمله. |
Bay Nightingale ölecek olursa korkarım ki yalvaracağınız şey ölüm olacak size bahşedilmeyecek olan şey de tam olarak bu. | Open Subtitles | إذا مات السيد (عندليب)، أخشى أن الموت سيكون ما تتوسل إليه وسيكون هو بالضبط ما لن تحصل عليه. |