- Geçitten çıkarken bir şey gördüm sandım efendim. | Open Subtitles | أعتقد رأيت شيئا فى المكان الذى أتينا منة , سيدى |
Dinle, dün gece bir türlü anlayamadığım bir şey gördüm. | Open Subtitles | اسمع، رأيت شيء ليلة أمس ولا أستطيع معرفة تفسير له |
O verandadan bir sürü şüpheli şey gördüm. | Open Subtitles | ولقد رأيت أشياء كثيرة مثير للريبة من خلالها |
Bu yaz burada koca bir kitap yazacak kadar çok şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما يكفي هنا هذا الصيف لكتابة كتاب |
Ve bugün, bunun lanet olduğunu öğrenmemi sağlayan bir şey gördüm. | Open Subtitles | واليوم ، رأيتُ شيئاً جعلني أعرف أن هناك لعنة |
Aşağı indim ve bir yıldırım topu gibi bir şey gördüm. | Open Subtitles | نزلت الى الاسفل... . و رأيت شئ يشبه كرة من البرق. |
Tam olarak bilmiyorum ama otoyolda çok garip bir şey gördüm. M1'de. Bir kadın gördüm. | Open Subtitles | نعم، لاأعلم، أعتقد أنني رأيت شيئا غريبا جدا على الطريق السريع حسنا، هنالك امرأة |
Dur, sanırım bir şey gördüm. | Open Subtitles | نعم , انتظر لحظة , وأعتقد أنني رأيت شيئا |
Laf açılmışken sanırım yatağın altında bir şey gördüm. | Open Subtitles | عندما نعيش في نفس المدينه بالحديث عنها أظن أني رأيت شيئا |
Malcolm'un gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir şey gördüm: | Open Subtitles | لقد رأيت شيء في عيون مالكوم لم اره من قبل,الخوف |
Bu sabah kasabaya giderken, ilginç bir şey gördüm. | Open Subtitles | ذهبت إلى البلدة هذا الصباح، رأيت شيء مثير للإهتمام. |
Bir sürü şey gördüm, bir sürü şey yaptım ama bunun için özür dilemeyeceğim çünkü altın musluğum var, haftanın her günü için bir şapkam var ve eğer istersem öğlen yemeğinde et burginyon yiyebiliyorum. | Open Subtitles | المئات منهم. ولقد رأيت أشياء وفعلت أشياء، ولا أعتذر عن هذا |
Hayatımda sana inanmaya yetecek kadar şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء كثيرة في حياتي .. ؟ كنتُ أصدقها |
Ama karanlıkta bu okulda yürürken, silahımı elimde tutmayı gerektirecek yeteri kadar şey gördüm. | Open Subtitles | ولكنّي رأيت ما يكفي في تلك المدرسة حتى أُبقي مسدساً في يدي حين أتجوّل فيها بعد حلول الظلام. |
Şükran Günü keşke görmeseydim dediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ شيئاً في عشاء عيد الشكر ليتي لم أره |
Galiba bir şey gördüm! Eğer hareket eden bir şey görürsen soru sorma, sadece ateş et. | Open Subtitles | أذا رأيت شئ تعامل معه لا تسأل , فقط اطلق النار |
Ben bu yükseklikten çok şey gördüm, ama böyle bir şeyi asla. | Open Subtitles | رأيت الكثير من الأشياء من على هذا الارتفاع، لكن لا شيء كهذا |
Farklı bir şey gördüm. Vücudundan ayrı olarak var olan bir ruh gördüm. | Open Subtitles | اسمع ، حسناً لقد رأيت شيئاً مختلفاً للتو |
Jelibon, orada bir şey gördüm. | Open Subtitles | عزيزتي، أرى شيئاً هناك. استخدمي خُطّافك. |
Aslına bakarsan Smolensk'de ilginç bir şey gördüm. | Open Subtitles | في الواقع أنا لم أرى شيئا مثيرة للاهتمام في سمولينسك |
Son 24 saattir pek çok şey gördüm dostum ama telefonun bu gördüklerimin arasında değildi. | Open Subtitles | رأيت أموراً كثيراً في الـ24 ساعة الماضية يا صديقي لكن هاتفك ليس من بينها |
- Onun zihnindeyken bir şey gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت داخل عقله رأيت شيئًا ما |
Senin ancak hayal edebileceğin çok şey gördüm ve gözümü dahi kırpmadım. | Open Subtitles | فقدْ رأيتُ ما لا يسعكَ تخيّله و لا يرمش لي جفنٌ بسهولة |
Bu mahallede uzun zamandır yaşıyorum. Bir çok değişik şey gördüm. | Open Subtitles | لقد عشت في هذا الحي منذو زمن طويل رأيت اشياء كثيرة |
Gözlerinde korku olduğunu sandığım bir şey gördüm ve seni içeri aldım. | Open Subtitles | اخطأت حين سمحت لك بالعبور خلال تلك البوّابات رأيت شيئ ما في عينيك اعتقدت أنّها كانت الرّهبة كنت مخطأً |