"şey hariç" - Translation from Turkish to Arabic

• عدا شيء
• ماعدا شيء
• ما عدى
• بإستثناء شيء
• ما عدا إستثناء
• ما عدا شئ
• عدا ما
• إلا لشيء

Ve satrancı son derece iyi oynayan ise işte bu şaşırtıcı robot, bir şey hariç: bu aslında hiç de bir robot değil.
وهي عبارة عن انسان آلي يلعب الشطرنج بمهارة، ما عدا شيء واحد: انه ليس انسان آلي بأي شكل.

Bir şey hariç. Beni hiçbir zaman iş hattından aramadı.
ما عدا شيء واحد انه لا يتصل بي ابدا على هاتف العمل

Bir şey hariç istediğin her şeyi yapabileceğin bir dünya yarattı.
لقد صنع عالماً لتفعلي به أي شيء تريدينه، ماعدا شيء واحد...

Hiçbir şey telafi edilemez bir şey hariç yürürlükteki duruma bilinçli bir yetki devri.
لا شيء لا يصلح ما عدى نية الإستسلام إلى الوضع الراهن

Çoraplarınızı, yaralarınızı dikeceğim, ve benden ne isterseniz yapacağım, bir şey hariç.
و سأضمدكما عندما تجرحان و سأصنع لكما أى شيء تطلبانه بإستثناء شيء واحد

Dünya'da onun gibi bir şey yok. Bir şey hariç:
لاشئ مثله على الأرض ما عدا إستثناء واحد

Bir şey hariç.
ما عدا شئ وحيد.

Okul derneğinden sarhoş bir çocuğun gördüğünü söylediği şey hariç.
.. عدا ما قاله احد الفتيان المخمورين انه رأه

Erkek arkadaşımla bir tek şey hariç çok iyi anlaşıyorduk: ince, sarışın, huysuz tiplerden hoşlanıyordu.
صديقي، وكانت متوافقة حقا إلا لشيء واحد: كان يحب رقيقة، شقراء، وأنواع Waspy. لذلك...

Steve her konuda harikaydı, bir tek şey hariç.
كل شيء كان رائع بـ "ستيف" ما عدا شيء واحد

Bir şey hariç ve bu arkadaşça bir tavsiye.
عدا شيء واحد، وهو مجرد نصيحة بسيطة.

Şimdiye kadar istedikleri her şeye sahiptiler bir şey hariç.
لديهم كل شيء يريدوه ما عدا شيء واحد

Hepsine sahipti, en önemli şey hariç...
كان لديها كل هذا ما عدا شيء مهم

Bir şey hariç.
فيما عدا شيء وحيد.

İstediğim tek şey bu. Bir şey hariç.
فيما عدا شيء واحد

Küçük bir şey hariç.
ماعدا شيء واحد صغير

Hikaye düzgün, bir şey hariç.
القصه مقنعه ماعدا شيء واحد

Bir şey hariç.
ماعدا شيء واحد...

Bir kaç şey hariç gelmiş geçmiş en iyi hatckback. Birincisi havalı değil.
أفضل هاتب باك على الإطلاق - ...ما عدى شيئين, أولا إنها ليست رائعه -

Tek bir şey hariç.
ما عدى

Dün söylediğin her şeyde haklıydın bir şey hariç.
أتعلمين، لقد كنتي على حق بشأن كل ماقلته بالأمس بإستثناء شيء واحد

- Bir şey hariç! - Nedir?
ما عدا شئ واحد - ماذا؟

Benim için imkansız olan şey hariç.
ما عدا ما استحال عليَّ أن أمنحه

Bir şey hariç.
إلا لشيء واحد.