Sayın Yargıç, Kamu sanığın şu anda feragatten başka bir şey ile ilgili konuşmasına itiraz ediyor. | Open Subtitles | حضرة القاضي، الشعبُ يعترض على أن يقوم المدّعي عليه بالقيام بأيّ تصريح غير التنازل عن حقه. |
Sayın Yargıç, Kamu sanığın şu anda feragatten başka bir şey ile ilgili konuşmasına itiraz ediyor. | Open Subtitles | حضرة القاضي، الشعبُ يعترض على أن يقوم المدّعي عليه بالقيام بأيّ تصريح غير التنازل عن حقه. |
Bu bağdaştırmalar insanların bilinçli olarak düşündükleri şey ile aynı olmak zorunda değil. | TED | وهذا الربط ليس من الضروري أن يتوافق مع ما يفكر به الناس بإدراك. |
O zaman, belirttiğimiz ereklerin, aslında istediğimiz şey ile gerçekte uyuşmaması durumuna ''Kral Midas Problemi'' diyelim. | TED | سنُسمّي هذه القضيّة إذاً بقضيّة الملك مايدس قضيّةُ تحديد هدفٍ لا يتماشى فعلًا مع ما نريده حقًا. |
Sekiz yaşında bir çocuk, evet bu şu anda baktğım şey ile uyuşuyor. | Open Subtitles | صبي عمره ثمانية سنوات, أجل هذا احتمال متوافق مع ما أنظر إليه |
Biz bunların zaman ölçeğini tam olarak bilemiyoruz, Fakat hepsi bildiğimiz her şey ile tutarlıdır. fizik kanunları, kimya kanunları, vb hakkında. | TED | إنّنا نجهل كثيراً المدّة الزمنيّة التي تستغرقها هذه الأشياء لكي تتطوّر ولكنّها جميعاً متلائمة مع ما نعرفه من قوانين فيزيائية، وقوانين كيميائية، وإلى آخره من أمور |
Bunun, düğün gününde olan şey ile ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل لذلك علاقة مع ما حدث يوم زفافك؟ |
Sadece önümüzdeki şey ile ilgilenebilir miyiz? | Open Subtitles | هلا نتعامل فقط مع ما هو أمامنا |
Yaptığım şey ile yaşayamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اعيش مع ما فعلته |
Burada konuştuğumuz şey ile onların bir alakası yok. | Open Subtitles | -ذلك ليس له علاقة مع ما حدث هنا . |