Dün gece kulüpte tanıştığımız kızı taksiye bindirdikten sonra bir şey olmadı, değil mi? | Open Subtitles | اذا التقيت انت و الفتاة ليلة أمس في النادي لم يحدث شئ بعدك تركتها فى سيارة الاجره |
Hayatımın ilk 19 yılında önemli bir şey olmadı. | Open Subtitles | لم يحدث شئ في أول تسعة عشر عاماً من حياتي |
Bir şey olmadı, ben de beklemekten yorulup, eve gittim. | Open Subtitles | لم يحدث أي شيء، ولما تعبت من الانتظار، عدت لمنزلي. |
Ama o sahtekârdan yardım istediğimde hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | ولكن حين فتحتها أما هذا المدعي لم يحصل شيء |
Şu an hiç bir şey olmadı, Audrey bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | لأن الان لم يحدث شىء اودرى لم تعرف شيئاً |
- Ne? Bir şey mi oldu? - Hayır, hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | هل حدث شيىء ما, كلا من قال أن هناك أي شيء حدث |
Bilmeni isterim ki dün gece aramızda hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | اردك ان تعلم انه لم يحدث شئ بيني وبين صديقتك البارحة انا اقسم |
Yani elini alnıma dayadı, ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | وضع يده على رأسي لكن لم يحدث شئ |
Üç gün geçti. Bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد مرّت ثلاثة أيام لم يحدث شئ |
Bu resmi bir haber değil. Böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | ليست اخبار رسمية بعيدة عن حيز الاهتمام, هذا لم يحدث |
-Sakin ol hiç bir şey olmadı. -Bir şey yapmadığın için henüz olmadı. | Open Subtitles | ـ على رسلك, لم يحدث شيء ـ أحياناً لا تستطيع الحول دون ذلك |
Başında durup saatlerce farklı kombinasyonlara bastım ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | جلست لعدة ساعات أضغط عل مختلف المجموعات, لكن لم يحدث شيء |
30 gün boyunca hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | والغريب أنه لم يحصل شيء ذو أهمية لمدة 30 يوم تقريبا |
Hem bak ne diyeceğim, büyük ihtimal bana kanı kaynamıştır ve aslında tamamen iğrenç değildi yani başka bir hayatta bilemiyorum, hiçbir şey olmadı ama! | Open Subtitles | و فى الواقع هو لم يكن بتلك الغرابه, لذا فى حياة اخرى كان من الممكن , لكن لم يحدث شىء و جونز |
Her zaman da kabul ederdi; ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | هي تأخذ التكاليف دائماً لكن لا شيء حدث أبداً |
Fakat beni kiralayan kişi ortadan yok oldu ve hiçbir şey olmadı! | Open Subtitles | ولكن الشخص الذي عينني أختفى ولكأنة لم يحدث شيئ ,لم يحدث شيء |
Tatil sırasında farklı hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لا شيء يحدث إلا الأمور الغريبة خلال العطلة |
Anlattıklarını biliyorum Liam, ama bence yalan söylüyorsun. Aslında öyle bir şey olmadı, haksız mıyım? | Open Subtitles | ولكنني اعتقد أنك تكذب، هذا ليس ما حدث حقًا، صحيح؟ |
Bu saçmalıkla başa çıkmak zorunda kalan bendim ve hiç kötü bir şey olmadı. | Open Subtitles | أنا الوحيدة التي يجب عليها أن تعيش مع هذه الشئ المرعب و لم يحدث شيئاً سيئاً |
Seninle biraz dalga geçeyim dedim. Hiçbir şey olmadı. Tamam mı? | Open Subtitles | هيّا اُنظري، إنّني أمازحك و حسب لم يحصل شيء، حسناً؟ |
Çabala, ayrıca hiçbir şey olmadı . | Open Subtitles | لابد وأن تبذلي مجهودًا وإلا لن يحدث شيئًا |
Kimseye bir şey olmadı ya, önemli olan bu. Şu arkadaş hariç tabii. O üçü de... | Open Subtitles | أهم ما في الأمر أنه لم يصب أحد بأذى سوى هذا الفتى، وهؤلاء الثلاثة، وتلك |
Ve bilginiz olsun, dün gece hiç bir şey olmadı en azından utanacağım bir şey. | Open Subtitles | ولعلمكم لم يحدث شي ليلة الأمس على الأقل لا يوجد شيء حصل أخجل منه |
Diyorum ya Johnny, hiçbir şey olmadı. Hep rahip konuştu. | Open Subtitles | اقول لك يا جونى لم يحدث شيئا ابدا القس هو من تولى الحديث |
Yukarıdakilere bir e-mail gönderdim ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ بريدا إلكترونيا للسُلطة العُليا، ولكن... لمْ يحدث شيء. |