Hayatı paylaşacak birini arıyorum. Bu sen olmayacaksan başka bir şey olur. | Open Subtitles | أريد شيئاً في فمي , إن لم يكن أنت سيكون شيئاً آخر |
Burada benimle birlikte mahsur kalmak çok feci bir şey olur, değil mi? | Open Subtitles | لأن حبسكم هنا معي سيكون شيئاً مقرفاً و صحيح؟ |
Evet, bu kötü bir şey olur ayrıca onu bulmak için zamanımızın azaldığı anlamına da gelir. | Open Subtitles | نعم ، هذا سيكون شيئاً سيئاً جداً وهذا سيعني أيضاً أن الوقت نفذ منا للبحث عن ذالك |
Bu işin ucu bize dokunursa, hapis endişe edeceğimiz son şey olur. | Open Subtitles | لو ارتدّت عواقب الأمور علينا، فسيكون السجن أقلّ هُمومنا. |
- Başarılı olursa mali kayıplar düşünmemiz gereken en son şey olur. | Open Subtitles | الإفلاس المالي سيكون أقلّ هُمومنا في حال أن نجح. |
Evet. Buna benzer bir şey olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | نعم، ظننت أن السبب سيكون شيئاً كهذا |
Adını sen koy... Hep bir şey olur. | Open Subtitles | سميه ما شئتِ، أنه دومًا سيكون شيئاً. |
Yaşanacak her şey daha önce gördüğün bir şey olur. | Open Subtitles | كلّ شيء يحدث سيكون شيئاً رأيتيه من قبل. |
Yaşanacak her şey daha önce gördüğün bir şey olur. | Open Subtitles | كل شيء يحدث سيكون شيئاً رأيته من قبل |