"şey uğruna" - Translation from Turkish to Arabic

    • سبيل ما
        
    • لأجل شيء
        
    • سبيل شيء
        
    • من أجل ما
        
    • لأجل ما
        
    • من أجل شيء
        
    • من اجل شئ
        
    Bundan sonra, kişiliğimizle gurur duyacağız ve bu park gibi, sevdiğimiz her şey uğruna mücadele vereceğiz. Open Subtitles من الآن و صاعداً، سنفتخر بحقيقتنا و لا نخشى أن نناضل في سبيل ما نحبّ، كهذا المتنزّه
    Yaşadıkları şey uğruna öldüler. Open Subtitles ماتوا في سبيل ما عاشوا من اجله
    Nasıl anlayabilirsin ki çocukluğunun daha yüce bir şey uğruna feda edilmesi gerektiğini? Open Subtitles كيف بمقدورك أن تفهم بأن طفولتك كان يجب التضحية بها لأجل شيء أعظم؟
    Bu da kaçınılmaz bir şekilde çok istediğin bir şey uğruna istediğin bir şeyden vazgeçmeni gerektirir. Open Subtitles وخلاصة الأمر ، تعني بأنه إنه عليك . ترك شيءٍ تريده لأجل شيء تريده أكثر
    Neden bir adam hayali bir şey uğruna hayatını feda etsin ki? Open Subtitles لماذا يجب على أي أحد أن يفقد حياته في سبيل شيء وهمي؟
    Tekrar inandığı şey uğruna savaştığı için bana teşekkür etmeliydi. Open Subtitles والشكر لي فقد بدأ أبي بالصراع من أجل ما يؤمن به داخل قلبه
    İstediği şey uğruna savaşmayı göze alamayan bir adam hak ettiğini alır. Open Subtitles مَنْ لا يقاتل لأجل ما يريده، يستحقّ ما يناله.
    Bakın, eğer gideceksem inandığım bir şey uğruna savaşarak gitmek istiyorum. Open Subtitles اسمعي، إن كنت سأذهب، فأريد أن اسقط وأنا أحارب من أجل شيء أؤمن به،
    Bir şey uğruna birini öldürüp başka birine işkence etmek... Open Subtitles ما هو شعورك يا بوير,فى ان تُخطط, وتقتل, وتُعذب من اجل شئ
    Savaş, eğer inandığın şey uğruna savaşıyorsan ve o şey şerefli ise, şerefli olur. Open Subtitles الفخر فقط يصاحب القتال عندما يكون فى سبيل ما تؤمن، إنكنتَتُصدقفىفخرذلك...
    İnandığı şey uğruna ölmeye hazırdı. Open Subtitles كانت ترغب بالموت في سبيل ما تؤمن به
    Bir savaşçı inandığı şey uğruna savaşır. Open Subtitles - المحارب يجاهد في سبيل ما يؤمن به -
    Bir anne oğlunu nasıl terkedip gidebilir üstelik daha açıklayamadığı bir şey uğruna? Open Subtitles كيف لأم بأن تتخلى عن غبنها لأجل شيء لاتستطيع هي شرحه؟
    - Bir şey uğruna savaşıyorlardı. Open Subtitles كانوا يقاتلون لأجل شيء ما بل كانوا يموتون لأجل شيء ما
    Kanın kadar kolay elde edebileceğin bir şey uğruna, onu kaybetmek isteyeceğini sanmam. Open Subtitles (حياتها بين يديكِ يا (هيلين لا أعتقد أنكِ تودين خسارتها لأجل شيء بسيط متاح
    Gerçek bir şey uğruna savaştıklarına inanıyorlardı. Open Subtitles ...ظنا منهم أنهم يقاتلون في سبيل شيء حقيقي
    Öleceksen bile sevdiğin bir şey uğruna öl. Open Subtitles لكن مت في سبيل شيء تحبه
    Öleceksen bile sevdiğin bir şey uğruna öl. Open Subtitles لكن مت في سبيل شيء تحبه
    Bir yıl önce olsa yanında yer alıp inandığım şey uğruna uğraşırdım. Open Subtitles وربما قبل عام كنتُ سأؤازركَ، وأكافح من أجل ما رأيتُه صوابًا
    İnandığım şey uğruna hapse girmekle bir sorunum yok ama bu, savunucusu olduğum her şeye karşı. Open Subtitles ليست لدي أدنى مشكلة في الذهاب للسجن من أجل ما أؤمن به ولكن هذا ضد كل شيء أناضل من أجله
    Bazen istediğimiz şey uğruna savaşmak yapılacak doğru şeydir. Open Subtitles بعض الأحيان, القتال من أجل ما تريده هو الأمر الصواب لتفعله.
    İstediği şey uğruna dövüşen adamı severim. Open Subtitles احب الرجال الذين يكاحون لأجل ما يريدون.
    - Karım ve kendini inandığı şey uğruna feda eden herkes adına, sizler için ayakta duruyorum. Open Subtitles -لا.لا.ليس على وشك ذلك -أنا أقف أمامكم بإسم زوجتي وكل أولائك الذين وهبوا أنفسهم لأجل ما يؤمنون به
    İnandığım şey uğruna bir şey deneyemeyeceksem neden burada bulunayım? Open Subtitles لو لن أستطيع تحمل ضربة قوية من أجل شيء أؤمن به فلماذا أنا موجود؟
    En azından ailesi, önemli bir şey uğruna öldüğünü bilerek rahatlayabilir. Open Subtitles على الأقل يمكن لعائلته أن ترتاح بمعرفته أن مات من أجل شيء هام
    Doris ve Janie babanızın inandığınız şey uğruna savaşmasını takdir ediyorum. Open Subtitles دوريس و جانى انا معجب بان والدكما يحارب من اجل شئ يعتقد انه صواب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more