Orası sökülüyor ve kimse onu durdurmak için bir şey yapamaz. | Open Subtitles | إنّه ينحلّ وما من أحد قادر على فعل شيء لمنع ذلك. |
Bu çok kötüydü, yani bu konuda gerçekten bir şey yapamaz mıydık ? | TED | كان شيئاً مُحطِماً وتساءلنا ألا يمكننا فعل شيء حيال هذا الأمر؟ |
Çok ilginç. Doktor, beni bu korkunç acıdan kurtarmak için bir şey yapamaz mısın? | Open Subtitles | مدهش، أبمكانك فعل شيء لألمي الشديد أيها الطبيب؟ |
Bu konu hakkında artık hiç kimse bir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يفعل شيئاً الآن |
Bu sıcak dayanılır gibi değil. Bir şey yapamaz mıyız? | Open Subtitles | هذه الحراره لا تطاق , الا يمكننا فعل شيئ ؟ |
- Bir şey yapamaz mısın? | Open Subtitles | -ألا يمكنك فعل شئ ؟ |
Borsaya ulaştığımız sürece hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | طالما أننا نصلُ إلى السوق, لا يمكنه أن يفعل شيء |
Fikrini değiştirmek için hiç bir şey yapamaz mıyım? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنه ليس بوسعي فعل شيء لتبديل رأيك ؟ |
Hâlâ çok ağrım var. Bir şey yapamaz mısınız? | Open Subtitles | مازلت أشعر بآلام فضيعة أيمكنك فعل شيء حيال ذلك؟ |
Kimse Amerika hükümetinin desteği olmadan bir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع فعل شيء بدون دعم الحكومة الأمريكية |
Eğer anomalileri bulamazsa hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع فعل شيء إن كان لا يستطيع العثور على الهالات |
Daha önce de söylediğim gibi onlar hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ليس بأمكانهم فعل شيء حيال هذا الأمر. |
Çok yakışıklıydı ve bir süre sonra onun izni olmadan bir şey yapamaz hale geldim. | Open Subtitles | كان وسيماً للغاية وبعد فترة لم أستطع فعل شيء إلا بإذنه |
Güç 20 güç fırtına rüzgarlarındayken haftalarca ve aylarca denizde olmayı içermeyen bir şey yapamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك فعل شيء لا يتعلق ببقائك بالبحر لأسابيع و أشهر في كل مرة اثناء فرقة العشرين بعاصفة الرياح ؟ |
Başka bir insan için iyi bir şey yapamaz mısın yani? | Open Subtitles | هل تخبرني أنك لن تستطيع فعل شيء جيد لشخص آخر؟ |
Bu hükümet sanki değil Bu konuda bir şey yapamaz | Open Subtitles | ليس الأمر كما لو أن الحكومة لاتستطيع فعل شيء حيال الأمر |
Billy artık James'e bir şey yapamaz. | Open Subtitles | بيلي لا يمكنة فعل شيء لـ جيمس الأن |
Hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لن يستطيع أن يفعل شيئاً |
Revizyon yapıyorsa bile, ben etrafta olduğum sürece hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | ان كان يعاود البناء لن يستطيع فعل شيئ واحد ان احتفظ بي طليقاً |
Haklı olabilir, ama bu konuda hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | قد يكون محقاً، لكنه لن يفعل شيء بخصوص ذلك |
Ne yazık ki Montgomery bir şey yapamaz. | Open Subtitles | أخشى أن "مونتغومـرى" لا يستطيع عمل شئ |