Kartpostala resmini koymuş. Ben asla böyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | وضعت صورتها على بطاقتها، لم أفعل شيئاً كهذا من قبل |
Çok gerçekçiydi. Bir uyarıysa bir şey yapmam gerek. | Open Subtitles | لقد كانت حقيقية للغاية، وإذا كان تحذيراً، فيجب أن أفعل شيئاً |
Ona hiçbir şey anlatamıyorum. Bir şey yapmam lazım. | Open Subtitles | لم أكن قادرة أن أشرح له شيء يجب أن أفعل شيئاً |
Hayır, yaptığımı telafi etmek için bir şey yapmam lazım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يجب ان افعل شئ للتعويض عن هذا اسمع , انت شرطى جيد |
Butch, bundan öncekini o kadar kolay açtınız ki, bir şey yapmam gerekti. | Open Subtitles | حسناً يا بوتش المرة السابقة كانت سهلة جدا كان يجب على فعل شيء ما |
Gail asla onu üzecek bir şey yapmam. Onu seviyorum. | Open Subtitles | أنا أبداً لن أفعل شيئاً يؤذيها .أنا أحبها |
Bir şey yapmam gerek. Artık bunu kaldıramıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أفعل شيئاً لا يمكنني تحمل هذا بعد الآن. |
Asla kendini kötü hissetmeni sağlayacak bir şey yapmam. | Open Subtitles | مستحيل أن أفعل شيئاً قد يجعلكِ تشعرين بإحباط ، حسناً |
Öyle bir şey yapmam. Dışarısı nasıldı gördün. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً من هذا القبيل رأيتَ ما كان عليه هناك |
Sana bir şey söylemem gerek. Seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum ve seni ya da Max'i incitecek hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | أحتاجُ بأنّ أقول لكَ شيئاً ؛ أحبكَ كثيراً ؛ و لم أفعل شيئاً لــ |
Bu arada böcekler elmalarımı yiyor bu konuda bir şey yapmam gerek. | Open Subtitles | بالمناسبة, الحشرات تأكل تفاحاتي, يجب أن أفعل شيئاً ما بها. بوسعي أن أخبز فطيرة. |
Her zaman, daha faydalı bir şey yapmam gerektiğini düşünüyordum galiba. | Open Subtitles | اعتقد انني افكر دائما اني يجب ان افعل شئ مفيد اكثر |
Neden hep hasta olduğumu anladığımda bir şey yapmam gerekti. | Open Subtitles | عندما أدركت سبب شعوري بالغثيان طوال الوقت، كان عليّ فعل شيء ما |
İki durumda da ben bu konuda bir şey yapmam. - Hadi! - Michael haklı... | Open Subtitles | بأي طريقة, لن أفعل شيء حيال هذا |
Bak ne dicem,bende korumacı bir babayım, ama ben böle bir şey yapmam! | Open Subtitles | أتعلم ماذا، أنا والد محب وراعي ولكن ما كنت لأفعل شيء كهذا! |
Duygularım ne olursa olsun dostluğumuzu tehlikeye atacak hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | مهما كانت مشاعري ما كنت لأفعل شيئاً يهدد صداقتنا |
İşte o zaman çarpıcı bir şey yapmam gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | وعندها أدركتُ أنّني إحتجتُ لفعل شيء جريئ. |
Neden yaptınız, ben asla böyle bir şey yapmam, bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لايمكن أن أقوم بشيء مثل هذا أبداً، أنت تعلم ذلك. |
Ama bir şey yapmam lazım. Ama ne olacağını bilmem. | Open Subtitles | . لكن علي أن أفعل شيئًا ما . لا أدري ماهو |
Mutsuz değilim. Asla onunla olan hayatımı riske atacak bir şey yapmam. | Open Subtitles | لست حزينة, لم أكن لأفعل أي شيء قد يعرض حياتي معه للخطر |
Korkunç göründüğümü biliyorum ama asla seni incitecek bir şey yapmam. | Open Subtitles | أعلم أنا ربما بدوت مخيفة, لكني ما كنت لأفعل شيئا يؤذيك. |
Bilmiyordum. Onu incitecek hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | لم أكن أعلم، ما كنت لأصنع شيئًا يؤذيها |
Deli gibi iş yaptığım işyerimden şehrin diğer ucuna her gün her an yapabileceğim bir şey yapmam için gitmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً انت تريدنى أن أترك العمل فى ساعاته المزدحمة للذهاب لمنتصف المدينة لأفعل شئ يمكننى أن افعله فى أى وقت وأى مكان؟ |
Asla böyle bir şey yapmam. Gerçekten biliyorum. Dün gece defalarca bunu söyleyip durdun. | Open Subtitles | :انا اعلم, الليلة الماضية ظللت تكررين ذلك انا لا افعل ذلك ابدا, انا لا افعل ذلك ابدا |
Daha çok teori yapan bir adamım. Gerçekte bir şey yapmam. | Open Subtitles | أنا أكثر من مجرد رجل نظريات أنا لا أفعل أى شئ حقاً |