"şeyi yapmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعل الشيء
        
    • فعل ما
        
    • أفعل ما
        
    • لفعل ما
        
    • تفعل الشيء
        
    • القيام بما
        
    • أفعل الشيء
        
    • تفعل ما
        
    • فعل الأمر
        
    • فعل الشئ
        
    • لفعل الشيء
        
    • لتفعل الشيء
        
    • القيام بالشيء
        
    • للقيام بما
        
    • لأقوم بما
        
    Doğru şeyi yapmak için moralmen yetersizsin. Open Subtitles أنت من الناحية الأخلاقية عاجز عن فعل الشيء الصحيح
    Ben de elimden gelen her şeyi yapmak için her şeyi denedim. TED لكنني بدوري أردت فعل ما بوسعي للمساعدة، لذلك أردت تجربة كل شيء.
    Ben baş barmenim, size söylediğim her şeyi yapmak zorundasınız. Open Subtitles الآن أنا مشرف على موظفي البار و هذا يعني أنه يمكنني أن أفعل ما يحلو لي و بالتالي عليك أن تفعل ما أقوله لك
    Yapmak zorunda olduğumuz şeyi yapmak için her şeyi feda etmeliyiz. Open Subtitles لفعل ما نفعله عليك ان تكون مستعدا للتخلي عن كل شيء
    Temel olarak insan olmak ve doğru şeyi yapmak anlamına geliyor. TED هذا يعني أساسا أن تكون إنسان وأن تفعل الشيء الصحيح.
    Eğer biz bu partiyi devam ettirmek istiyorsak, her zaman yapabildiğimiz şeyi yapmak zorundayız, o da yenilik yapmak. TED لذلك إن أردنا الاستمرار بالاحتفال، فعلينا القيام بما كنا قادرين على فعله دائماً، وهو أن نبتكر.
    Seninle hayatımda yaptığım en çılgınca şeyi yapmak üzereyim ve adını bile bilmiyorum. Open Subtitles أوشكت أن أفعل الشيء الأشد جنوناً فعلته في حياتي لكها ولا أعرف اسمك
    Moralmen doğru şeyi yapmak için uygun değildin. Open Subtitles أنت من الناحية الأخلاقية عاجز عن فعل الشيء الصحيح
    Çünkü onca yıldan sonra doğru şeyi yapmak istedi. Open Subtitles اظن أنه أراد فعل الشيء الصحيح بعد كل تلك السنوات
    Adamla hiç tanışmadım ama eminim tanısam aynı şeyi yapmak isterdim. Open Subtitles أنا لم ألتق الرجل أبداً، ولكنني واثق أنني إن كنت فعلت لأردت فعل الشيء نفسه
    Kişisel saygı: Yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapmak. TED النزاهة الشخصية: هي فعل ما نقول أننا سنفعله
    Ama ya benim yapmak istediğim şeyi yapmak istemiyorsa? Open Subtitles لكن ماذا لو كانت لاتريد فعل ما أريد فعله؟
    Ve artık doğru şeyi yapmak istiyorum, çünkü doğru seni özgür kılacak. Open Subtitles والأن علي فعل ما هو صائب لأن الحقيقة ستمنحك الحرية
    Konuştuğumuz şeyi yapmak istersem nedenini bilmek ister misin? Open Subtitles إذا أردت أن أفعل ما تحدّثنا عنه هل تحتاج لمعرفة لماذا؟
    Tek şansımız her zaman yaptığım şeyi yapmak, sen de benim yaptıklarımın aynısını yapacaksın! Open Subtitles فرصتنا الوحيدة أن أفعل ما افعله و أنت ترافقيني
    Belli ki yaptığım şeyi yapmak için gerekli şeylere sahip değilsin. Open Subtitles من الواضح أنّه ليس لديك ما يلزم لفعل ما أفعله.
    Vance, böyle bir işteysen bazen, doğru şeyi yapmak için kuralları boş vermen gerekebilir, tamam mı? Open Subtitles فانس ، في هذا العمل أحيانا عندما تريد أن تفعل الشيء الصحيح يجب ان ترمي كتاب القانون في الخارج حسنا؟
    - ...yapacağımız şeyi yapmak istemeyecektir. - Ne yapmak istediğimi nereden biliyorsunuz? Open Subtitles ـ لن يريدوا القيام بما نريد القيام به ـ كيف تعرفين أنني لن أريد القيام بما تريدون القيام به؟
    Doğru şeyi yapmak istedim, biliyorsun, ama O hayır dedi. Open Subtitles أردت أن أفعل الشيء الصحيح لكن تعلمي رفضت
    Ya büyük mali kâr ve olası davalara rağmen ürünü çekmeye karar verip doğru şeyi yapmak istediyse? Open Subtitles ماذا لو أراد فعل الأمر الصائب وسحب المُنتجات، حتى لو أنّ ذاك يعني ضربة ماليّة ضخمة وربّما رفع دعاوي قضائيّة؟
    Ve doğru şeyi yapmak istediğini de biliyorum. Open Subtitles واعلم أنكِ تريدينَ فعل الشئ الصحيح
    Adam doğru şeyi yapmak için bir fırsatı hak ediyor. Open Subtitles إنه يستحق فرصة لفعل الشيء الصحيح
    Bir adam, bir defasında bana bazen, doğru şeyi yapmak için kuralları boş vermem gerektiğini söylemişti. Open Subtitles لقد قال لي رجل مره أحيانا لتفعل الشيء الصحيح يجب ان ترمي كتاب القانون
    Bazen doğru şeyi yapmak bile yanlış hissettirebilir. Open Subtitles في بعض الأحيان القيام بالشيء الصحيح لايزال يُشعرك أنه خطاء
    Aksi takdirde,ilk etapta yapmamız gereken şeyi yapmak zorunda kalacağız. Open Subtitles عدا ذلك، سنضطر للقيام بما كان علينا فعله بالمقام الأول
    En iyi yaptığım şeyi yapmak için ikinci bir şans yakaladım. Open Subtitles اذا هاقد اتيحت لي فرصة ثانية لأقوم بما أنا ماهر به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more